English    Türkçe    فارسی   

1
1763-1772

  • جمله عالم ز آن غیور آمد که حق ** برد در غیرت بر این عالم سبق‌‌
  • Hak kıskançlıkta bütün âlemlerden ileri gittiği içindir ki bütün âlem kıskanç oldu.
  • او چو جان است و جهان چون کالبد ** کالبد از جان پذیرد نیک و بد
  • O, can gibidir, cihan beden gibi. Beden; iyiyi, kötüyü, canın tesiriyle kabul eder.
  • هر که محراب نمازش گشت عین ** سوی ایمان رفتنش می‌‌دان تو شین‌‌ 1765
  • Kimin namazında mihrap ve kıblesi Ayn (Tanrı’nın zatı, cemali) olursa onun tekrar iman tarafına gitmesini ayıp ve kusur bil.
  • هر که شد مر شاه را او جامه‌‌دار ** هست خسران بهر شاهش اتجار
  • Padişaha esvapçıbaşı olan kişinin, padişah hesabına ticarete girişmesi ziyankârlıktan ibarettir.
  • هر که با سلطان شود او همنشین ** بر درش بودن بود حیف و غبین‌‌
  • Padişahla birlikte oturan kimsenin padişah kapısında oturması yazıktır, aldanmaktır.
  • دست‌‌بوسش چون رسید از پادشاه ** گر گزیند بوس پا باشد گناه‌‌
  • Bir kimseye padişaha elini öpmek fırsatı düşer de o, ayağını öperse bu, suçtur.
  • گر چه سر بر پا نهادن خدمت است ** پیش آن خدمت خطا و زلت است‌‌
  • Her ne kadar ayağa baş koymak da bir yakınlıktır, fakat el öpme yakınlığına nispetle hatadır, düşkünlüktür.
  • شاه را غیرت بود بر هر که او ** بو گزیند بعد از آن که دید رو 1770
  • Padişah, birisi yüzünü gördükten sonra başkasına meylederse kıskanır.
  • غیرت حق بر مثل گندم بود ** کاه خرمن غیرت مردم بود
  • Tanrı’nın gayreti buğdaya benzer, harmandaki saman da insanların kıskançlığıdır.
  • اصل غیرتها بدانید از اله ** آن خلقان فرع حق بی‌‌اشتباه‌‌
  • Kıskançlıkların aslını haktan bilin. Halkın kıskançlıkları, şüphe yok ki Tanrı kıskançlığının fer’idir.