English    Türkçe    فارسی   

1
826-835

  • هرگز ای آتش تو صابر نیستی ** چون نسوزی چیست قادر نیستی‌‌
  • Ateş! Sen hiç sabırlı değildin. Niye yakmıyorsun, sebep ne, kadir mi değilsin?
  • چشم بند است این عجب یا هوش بند ** چون نسوزاند چنین شعله‌‌ی بلند
  • Bu, gözbağı mı, yoksa akıl bağı mı? Böyle yücelmiş alev nasıl yakmaz?
  • جادویی کردت کسی یا سیمیاست ** یا خلاف طبع تو از بخت ماست‌‌
  • Seni birisi büyüledi mi, yoksa bu simya mı? Yahut tabiatının değişmesi bizim talihimizden mi?
  • گفت آتش من همانم ای شمن ** اندر آ تو تا ببینی تاب من‌‌
  • Ateş dedi ki: “Ey Şaman! Ben yine o ateşim. Hele bir içeri gel de benim hararetimi gör!
  • طبع من دیگر نگشت و عنصرم ** تیغ حقم هم به دستوری برم‌‌ 830
  • Benim tabiatım da değişmedi, unsurum da. Ben Tanrı kılıcıyım, izinle keserim.
  • بر در خرگه سگان ترکمان ** چاپلوسی کرده پیش میهمان‌‌
  • Türkmen’in köpekleri, çadır kapısında misafire yaltaklanmış,
  • ور به خرگه بگذرد بیگانه رو ** حمله بیند از سگان شیرانه او
  • Ama çadır yanına yabancı biri uğrayacak olursa köpeklerden aslancasına hamleler görür.
  • من ز سگ کم نیستم در بندگی ** کم ز ترکی نیست حق در زندگی‌‌
  • Kullukta, ben köpekten aşağı değilim; Tanrı da hayat ve kudrette bir Türk’ten aşağı kalmaz.
  • آتش طبعت اگر غمگین کند ** سوزش از امر ملیک دین کند
  • Tabiat ateşi eğer seni gamlandırırsa o yakış, din sultanının emriyledir.
  • آتش طبعت اگر شادی دهد ** اندر او شادی ملیک دین نهد 835
  • Tabiat ateşi eğer sana sevinç verirse ona o sevinci din sultanı verir.