English    Türkçe    فارسی   

2
1418-1427

  • حکم آن خور است کان غالبتر است ** چون که زر بیش از مس آید آن زر است‏
  • Herhangi huy galipse hüküm, onundur. Maden de altın bakırdan fazlaysa o maden altın sayılır.
  • سیرتی کان بر وجودت غالب است ** هم بر آن تصویر حشرت واجب است‏
  • Vücudunda hangi huy galipse o huyun suretine göre haşredilmen gerekir.
  • ساعتی گرگی در آید در بشر ** ساعتی یوسف رخی همچون قمر 1420
  • İnsan da bir an olur, kurtluk zuhur eder, bir an olur, ay gibi Yusuf yüzlü bir güzel haline gelir.
  • می‏رود از سینه‏ها در سینه‏ها ** از ره پنهان صلاح و کینه‏ها
  • İyiliklerle kinler gizli bir yolda gönüllerden gönüllere gidip durmaktadır.
  • بلکه خود از آدمی در گاو و خر ** می‏رود دانایی و علم و هنر
  • Hatta insandan, öküzle eşek bile bilgi sahibi olur, akıllanır, hüner elde eder.
  • اسب سکسک می‏شود رهوار و رام ** خرس بازی می‏کند بر هم سلام‏
  • Serkeş at, rahvan bir hale gelir, alışır. Ayı oynar, keçi de selâm verir.
  • رفت اندر سگ ز آدمیان هوس ** تا شبان شد یا شکاری یا حرس‏
  • Köpeğe insanın huyu geçer, nihayet çoban olur, av, avlar yahut sürüyü korur.
  • در سگ اصحاب خوبی ز ان وفود ** رفت تا جویای الله گشته بود 1425
  • Eshabı Kehf’in köpeğine onlardan öyle bir huy sirayet etti ki sonunda Allah’ı aramaya koyuldu.
  • هر زمان در سینه نوعی سر کند ** گاه دیو و گه ملک گه دام و دد
  • Kalpte her an bir çeşit şey baş gösterir. İnsan bazen şeytanlaşır, bazen melekleşir. Bazen tuzak kesilir, bazen yırtıcı hayvan!
  • ز آن عجب بیشه که شیر آگه است ** تا به دام سینه‏ها پنهان ره است‏
  • Aslanların bildiği o acayip ormandan, gönüller tuzağına gizli bir yolu bulunan o meşelikten,