English    Türkçe    فارسی   

2
1902-1911

  • ای روان پاک بستوده ترا ** چند گفتم ژاژ و بی‏هوده ترا
  • Pak ruh bile seni övmüş. Hâlbuki ben, sana ne kadar kötü ve saçma şeyler söyledim.
  • ای خداوند و شهنشاه و امیر ** من نگفتم جهل من گفت آن مگیر
  • Fakat efendim, padişahlar padişahı sultanım, onları ben söylemedim, bilgisizliğim söyledi.
  • شمه‏ای زین حال اگر دانستمی ** گفتن بی‏هوده کی تانستمی‏
  • Bir parçacık olsun bu hali bilseydim, böyle abes sözler söyleyebilir miydim?
  • بس ثنایت گفتمی ای خوش خصال ** گر مرا یک رمز می‏گفتی ز حال‏ 1905
  • Ey iyi huylu, eğer bana bu hali kinaye ile bile olsa çıtlatsaydın seni bir hayli överdim.
  • لیک خامش کرده می‏آشوفتی ** خامشانه بر سرم می‏کوفتی‏
  • Fakat sükût ederek kızgın göründüm. Hiçbir şey söylemeksizin kafama vurmaya başladın.
  • شد سرم کالیوه عقل از سر بجست ** خاصه این سر را که مغزش کمتر است‏
  • Başım sersemleşti, aklım gitti. Hele benim bu başım. Zaten aklı da kıt!
  • عفو کن ای خوب روی خوب کار ** آن چه گفتم از جنون اندر گذار
  • Ey yüzü de güzel, işi de güzel adam, affet. Deliliğimden söylediğim sözleri bağışla!
  • گفت اگر من گفتمی رمزی از آن ** زهره‏ی تو آب گشتی آن زمان‏
  • Atlı “Eğer ben, bunu biraz çıtlatsaydım derhal yüreğin su kesilir, ödün patlardı.
  • گر ترا من گفتمی اوصاف مار ** ترس از جانت بر آوردی دمار 1910
  • Yılanı anlatsaydım, korkudan canın çıkıverirdi.
  • مصطفی فرمود اگر گویم به راست ** شرح آن دشمن که در جان شماست‏
  • Mustafa “Canınızdaki düşmanı size, olduğu gibi anlatsam.