English    Türkçe    فارسی   

3
463-472

  • کز جهان زنده ز اول آمدیم ** باز از پستی سوی بالا شدیم
  • Önce diri âlemden geldik, sonra yine aşağılıktan yücelere çıktık.
  • جمله اجزا در تحرک در سکون ** ناطقان که انا الیه راجعون
  • Diyerek bütün cüzüler, hareket ve sükûn hâllerinde “ Biz, şüphe yok, yine gerisin geri Allah’ ya dönüyoruz“ derler.
  • ذکر و تسبیحات اجزای نهان ** غلغلی افکند اندر آسمان 465
  • Gizli cüzlerin zikir ve tespihleri, gökyüzüne bir gulguledir salar.
  • چون قضا آهنگ نارنجات کرد ** روستایی شهریی را مات کرد
  • Kaza, hileler düzmeye başladı mı köylü, şehirliyi matetti.
  • با هزاران حزم خواجه مات شد ** زان سفر در معرض آفات شد
  • Şehirli, binlerce rey ve tedbiri olduğu halde matoldu ve bu seferden afetlere uğradı.
  • اعتمادش بر ثبات خویش بود ** گرچه که بد نیم سیلش در ربود
  • Kendi sebatına itimadı vardı, bir dağdı ama yarım bir sel, onu kapıp götürdü.
  • چون قضا بیرون کند از چرخ سر ** عاقلان گردند جمله کور و کر
  • Kaza ve kader, felekten baş çıkardı mı akıllıların hepsi kör ve sağır olur…
  • ماهیان افتند از دریا برون ** دام گیرد مرغ پران را زبون 470
  • Balıklar, kendilerini denizden dışarıya atarlar. Tuzak, uçan kuşu zebun eder.
  • تا پری و دیو در شیشه شود ** بلک هاروتی به بابل در رود
  • Peri ve şeytan, şişe içine girer. Hattâ Bâbil Harut’unu bile kaza ve kader kapar, avlar.
  • جز کسی کاندر قضا اندر گریخت ** خون او را هیچ تربیعی نریخت
  • Ancak kaza ve kaderden yine kaza ve kadere kaçan kişi kurtulur. Hiçbir tedbir onun kanını dökemez.