English    Türkçe    فارسی   

3
690-699

  • ساختی خود را جنید و بایزید ** رو که نشناسم تبر را از کلید 690
  • Kendini Cüneyd ve Bayezid gösteriyorsun. Yürü be… Ben, baltayı kilitten fark edemem ki diyorsun ama.
  • بدرگی و منبلی و حرص و آز ** چون کنی پنهان بشید ای مکرساز
  • A düzenbaz, kötülüğü tembelliği, kızgınlığı ve ihtirası bu sersemlikle nasıl gizleyebileceksin?
  • خویش را منصور حلاجی کنی ** آتشی در پنبه‌ی یاران زنی
  • Kendini Mansur-ı Hallâc göstermede, dostların pamuğuna ateş urmadasın.
  • که بنشناسم عمر از بولهب ** باد کره‌ی خود شناسم نیمشب
  • Ben Ömer’i Ebuleheb’den ayırt edemem de gece yarısı eşek sıpasının yellenmesini tanırım diyorsun ha!
  • ای خری کین از تو خر باور کند ** خویش را بهر تو کور و کر کند
  • Senin gibi eşeğin bu sözüne inanan da kendisini, hatırım için kör ve sağır eden bir eşektir.
  • خویش را از ره‌روان کمتر شمر ** تو حریف ره‌ریانی گه مخور 695
  • Kendini öyle pek yol erlerinden sanma. Sen yol kesicilerin adamısın, herze yiyip durma!
  • باز پر از شید سوی عقل تاز ** کی پرد بر آسمان پر مجاز
  • Sersemlikten uç, akla doğru koş. Mecazi akıl, göklere uçabilir mi hiç?
  • خویشتن را عاشق حق ساختی ** عشق با دیو سیاهی باختی
  • Kendini Allah âşıkı gösteriyorsun ama kapkara Şeytan’la aşkbazlık ediyorsun.
  • عاشق و معشوق را در رستخیز ** دو بدو بندند و پیش آرند تیز
  • Kıyamet günü aâşıkla mâşuku birbirine bağlarlar da herkesin önüne çıkarıverirler.
  • تو چه خود را گیج و بی‌خود کرده‌ای ** خون رز کو خون ما را خورده‌ای
  • Sen kendini nasıl oluyor da ahmak, dalgın gösteriyorsun? Üzümün kanı nerede? Sen bizim kanımızı içmişsin!