English    Türkçe    فارسی   

4
2039-2048

  • وحشتت هم‌چون موکل می‌کشد ** که بجو ای ضال منهاج رشد
  • Sıkılıp üzülmen, seni bir memur gibi “Hadi ey sapık, ey yolsuz... Bir doğru yol ara” diye çekip çekiştirmededir...
  • هست منهاج و نهان در مکمنست ** یافتش رهن گزافه جستنست 2040
  • Doğru yol vardır... Fakat pusuda gizlidir. Bulmak için durmadan, dinlenmeden delicesine aramak gerek; böyle arayan bulur!
  • تفرقه‌جویان جمع اندر کمین ** تو درین طالب رخ مطلوب بین
  • Dağınıklık, pusuda topluluğu arar... Sen hemen bu isteyende istenenin yüzünü gör!
  • مردگان باغ برجسته ز بن ** کان دهنده‌ی زندگی را فهم کن
  • Bağdaki cansız mahsulat, köklerinden sürmüş, yetişmiştir... Onlara diriliği vereni anla!
  • چشم این زندانیان هر دم به در ** کی بدی گر نیستی کس مژده‌ور
  • Hiç müjde verecek biri olmasaydı bu zindandakilerin gözleri, hep kapıya dikilir, kalır mıydı?
  • صد هزار آلودگان آب‌جو ** کی بدندی گر نبودی آب جو
  • Irmak olmasaydı yüz binlerce ırmağa batıp ıslanan olur muydu?
  • بر زمین پهلوت را آرام نیست ** دان که در خانه لحاف و بستریست 2045
  • 2045.Yanını yere koyup yatamıyor, rahatsız oluyorsun... Bil ki evde bir yatağın, yorganın var!
  • بی‌مقرگاهی نباشد بی‌قرار ** بی‌خمار اشکن نباشد این خمار
  • Karar edilecek bir yer olmadıkça karasız kişi olmaz... Sersemliği gideren bir şey bulunmasa sersemlik bulunmaz!
  • گفت نه نه یا رسول الله مکن ** سرور لشکر مگر شیخ کهن
  • O adam dedi ki: “Hayır hayır ey Allah elçisi. Askere ihtiyar birisini başbuğ yap!
  • یا رسول الله جوان ار شیرزاد ** غیر مرد پیر سر لشکر مباد
  • Ey Allah elçisi, genç, aslan oğlu aslan bile olsa askere, ihtiyardan başkası kumandan olmasın!