English    Türkçe    فارسی   

4
2694-2703

  • می‌شناسا هین بچش با احتیاط ** تا میی یابی منزه ز اختلاط
  • Ey şarabı anlayan, tanıyan er, ihtiyatla tat da karışıksız, katıksız arı duru bir şarap bulasın!
  • هر دو مستی می‌دهندت لیک این ** مستی‌ات آرد کشان تا رب دین 2695
  • Her iki şarap da sarhoşluk verir ama bunun sarhoşluğu, adamı ta Allah' ya kadar çeker götürür!
  • تا رهی از فکر و وسواس و حیل ** بی عقال این عقل در رقص‌الجمل
  • Bunu iç de düşünceden, vesveselerden, hile ve düzenlerden kurtul; akıl bağı olmaksızın deve gibi coş, raksa giriş!
  • انبیا چون جنس روحند و ملک ** مر ملک را جذب کردند از فلک
  • Peygamberler, ruh ve melek âmindendirler, o yüzden gökteki meleği çekerler.
  • باد جنس آتش است و یار او ** که بود آهنگ هر دو بر علو
  • Yel, ateş cinsindendir, onun dostudur, her ikisi de yücelir, yücelere çıkar!
  • چون ببندی تو سر کوزه‌ی تهی ** در میان حوض یا جویی نهی
  • Boş testinin ağzını kapadın da havuza yahut ırmağa attın mı?
  • تا قیامت آن فرو ناید به پست ** که دلش خالیست و در وی باد هست 2700
  • Kıyamete kadar batmaz, çünkü içerisi boştur; o boşlukta hava vardır;
  • میل بادش چون سوی بالا بود ** ظرف خود را هم سوی بالا کشد
  • Yelin meyli, yüceleredir, içinde bulunduğu kabı da yücelere kaldırır.
  • باز آن جانها که جنس انبیاست ** سوی‌ایشان کش کشان چون سایه‌هاست
  • Peygamberlerin cinsinden olan canlar da çekişe çekişe onların yanına giderler.
  • زانک عقلش غالبست و بی ز شک ** عقل جنس آمد به خلقت با ملک
  • Çünkü bu kısımdan olan kişinin aklı üstündür, şüphe yok ki akıl da yaradılış bakımından melekle aynı cinstendir.