English    Türkçe    فارسی   

4
3654-3663

  • هم‌چنان دنیا که حلم نایمست ** خفته پندارد که این خود دایمست
  • Dünya da böyledir; uyuyanın gördüğü rüya gibidir. Rüya görenin, gördüğü şeyleri devam edip gidecek sandığı gibi, gaflet uykusunda bulunanlar da, dünyayı sürüp gidecek sanırlar. (T.M.)
  • تا بر آید ناگهان صبح اجل ** وا رهد از ظلمت ظن و دغل 3655
  • Ama ansızın ecel sabahı zuhur edince, zan ve hile karanlığından kurtulur. (T.M.)
  • خنده‌اش گیرد از آن غمهای خویش ** چون ببیند مستقر و جای خویش
  • هر چه تو در خواب بینی نیک و بد ** روز محشر یک به یک پیدا شود
  • Bu dünya uykusunda gördüğün düşlerin hepsi, mahşer gününde, birer birer peyda olacaktır. (T.M.)
  • آنچ کردی اندرین خواب جهان ** گرددت هنگام بیداری عیان
  • Dünya uykusunda ne yapmış isen, o uyanıklık âleminde sana aşikâr olacaktır. (T.M.)
  • تا نپنداری که این بد کردنیست ** اندرین خواب و ترا تعبیر نیست
  • Sakın bu rüyada kötülük etmenin tabiri yoktur sanma! (T.M.)
  • بلک این خنده بود گریه و زفیر ** روز تعبیر ای ستمگر بر اسیر 3660
  • Ey esir ve fakire zulmeden! Belki, senin rüyada, yani dünyada gülüşün, uyandığın mahşer gününde ağlama ve içine çekme halinde tabir edilecektir. (T.M.)
  • گریه و درد و غم و زاری خود ** شادمانی دان به بیداری خود
  • Rüyadaki ağlayışını, dert ve gam ile inleyişini ise, uyanıklıkta meserret bil! (T.M.)
  • ای دریده پوستین یوسفان ** گرگ بر خیزی ازین خواب گران
  • Ey Yusufların dersini yırtan, ey acizlere zulmetmiş olan kimse! O ağır uykudan, kurt olarak uyanırsın! (T.M.)
  • گشته گرگان یک به یک خوهای تو ** می‌درانند از غضب اعضای تو