English    Türkçe    فارسی   

4
443-452

  • در صفات حق صفات جمله‌شان ** هم‌چو اختر پیش آن خور بی‌نشان
  • Onların sıfatları, Hak sıfatlarına karşı, güneşin karşısındaki yıldızlara dönmüştür.
  • گر ز قرآن نقل خواهی ای حرون ** خوان جمیع هم لدینا محضرون
  • A inatçı Kur’an’dan buna delil istiyorsan oku: “Onların hepsi huzurumuzdadır!”
  • محضرون معدوم نبود نیک بین ** تا بقای روحها دانی یقین 445
  • Haklarında “Huzurumuzdadır” denenler yok olamazlar, iyi dikkat et de ruhların bakasını iyice anlayasın!
  • روح محجوب از بقا بس در عذاب ** روح واصل در بقا پاک از حجاب
  • Bakadan mahcup olan ruh azaptadır, Allah’a vasıl olan ruhsa baka âleminde hicaplardan kurtulmuş bir haldedir.
  • زین چراغ حس حیوان المراد ** گفتمت هان تا نجویی اتحاد
  • İşte bu hayvani duygu kandilinden ne murat edilmişse, bu kandilin hakikati neyse sana söyledim... Kendine gel de sakın bu hayvani duyguyla ruh arasında bir birlik tasavvur etme!
  • روح خود را متصل کن ای فلان ** زود با ارواح قدس سالکان
  • Çabuk, ruhunu, yolcuların kutlu ruhlarına ulaştır!
  • صد چراغت ار مرند ار بیستند ** پس جدا اند و یگانه نیستند
  • Yüz tane kandilin olsa ister sönsünler, ister yansınlar, değil mi ki hepsi ayrı ayrıdır... Bir olamazlar!
  • زان همه جنگند این اصحاب ما ** جنگ کس نشنید اندر انبیا 450
  • İşte bu yüzden bizim ashabımız, hep savaştadır... Fakat peygamberlerin birbirleriyle savaştıklarını kimsecikler duymamıştır.
  • زانک نور انبیا خورشید بود ** نور حس ما چراغ و شمع و دود
  • Çünkü peygamberlerin nurları güneştir; duygu ışığımızsa kandil, mum ve is!
  • یک بمیرد یک بماند تا به روز ** یک بود پژمرده دیگر با فروز
  • Biri söner, öbürü gündüze kadar kalır... Biri yanıp erir, öbürü parlar durur!