English    Türkçe    فارسی   

5
2189-2198

  • شرح عشق ار من بگویم بر دوام  ** صد قیامت بگذرد و آن ناتمام 
  • Aşkın sıfatını söylemeye koyulursam yüz kıyamet kopar da yine noksan kalır.
  • زانک تاریخ قیامت را حدست  ** حد کجا آنجا که وصف ایزدست  2190
  • Çünkü kıyametin kopacağı bir zaman, bu dünyanın bir sonu vardır. Fakat Tanrı sıfatına son nerede?
  • عشق را پانصد پرست و هر پری  ** از فراز عرش تا تحت‌الثری 
  • Aşkın beş yüz kanadı vardır. Her kanadı, arştan yer altına kadar bütün kainatı kaplar.
  • زاهد با ترس می‌تازد به پا  ** عاشقان پران‌تر از برق و هوا 
  • Korkak zahit, ayağı ile yürümeye çabalar. Aşılarsa şimşekten de hızlı uçarlar, yelden de!
  • کی رسند این خایفان در گرد عشق  ** که آسمان را فرش سازد درد عشق 
  • O korkaklar, aşkın tozuna nereden ulaşacaklar? Aşk derdi, gökyüzünü döşeme edinir.
  • جز مگر آید عنایتهای ضو  ** کز جهان و زین روش آزاد شو 
  • Zahit bu makama ulaşamaz. Meğer ki Tanrı ışığının inayeti gelip erişe de bu alemden ve bu yürüyüşten kurtula.
  • از قش خود وز دش خود باز ره  ** که سوی شه یافت آن شهباز ره  2195
  • Kendi kuşundan, düşünden, dedikodusundan halas olsa da yüce doğan kuşu, padişaha yol bula.
  • این قش و دش هست جبر و اختیار  ** از ورای این دو آمد جذب یار 
  • Bu dedikodu, cebir ve ihtiyarıdır. Sevgilinin cezbesi, bu ikisinin ardından gelir.
  • چون رسید آن زن به خانه در گشاد  ** بانگ در در گوش ایشان در فتاد 
  • Hasılı o kadın eve varıp kapıyı açtı. Kapının sesi kulaklarına gelince,
  • آن کنیزک جست آشفته ز ساز  ** مرد بر جست و در آمد در نماز 
  • Halayıkcağız perişan bir halde sıçradı, adam da namaza durdu.