English    Türkçe    فارسی   

5
2577-2586

  • پس فراموشش شود هولی که دید  ** از خری او نباشد این بعید 
  • Çektiği korkuyu unutursa ne âlâ. Bu da, onun eşekliğinden uzak değildir.
  • لیک چون آرم من او را بر متاز  ** تا ببادش ندهی از تعجیل باز 
  • Fakat onu kandırır da buraya getirirsem yine acele edip emeğimi yele verme.
  • گفت آری تجربه کردم که من  ** سخت رنجورم مخلخل گشته تن 
  • Aslan dedi ki: Evet, sınadım, anladım ki pek. halsizim, bedenimde fer kalmamış.
  • تا به نزدیکم نیاید خر تمام  ** من نجنبم خفته باشم در قوام  2580
  • Eşek tamamiyle bana yaklaşmadıkça yerimden bile kımıldamam. Kendimi öylece uyur gösteririm.
  • رفت روبه گفت ای شه همتی  ** تا بپوشد عقل او را غفلتی 
  • Tilki yola düştü. "Aman padişahım, sen bana. himmet et de aklını bir gaflet bürüsün.
  • توبه‌ها کردست خر با کردگار  ** که نگردد غره‌ی هر نابکار 
  • Eşek, her kötü kişiye kanmamak için Tanrı'ya? tövbeler etmiştir.
  • توبه‌هااش را به فن بر هم زنیم  ** ما عدوی عقل و عهد روشنیم 
  • Onun tövbelerini hilelerimle bozayım. Biz, aklın ve aydın ahdin düşmanıyız.
  • کله‌ی خر گوی فرزندان ماست  ** فکرتش بازیچه‌ی دستان ماست 
  • Eşek başı, çocuklarımızın topudur, eşek fikri, elimizin oyuncağı!" diyordu.
  • عقل که آن باشد ز دوران زحل  ** پیش عقل کل ندارد آن محل  2585
  • Zühal yıldızının devrinden meydana gelen aklın, aklı küll'e karşı ne değeri vardır?
  • از عطارد وز زحل دانا شد او  ** ما ز داد کردگار لطف‌خو 
  • O akıl, Utarit'le Zühal'den feyiz alır, bilgi sahibi olur. Bizse sıfatı lütuf ve ihsan olan Tanrı kereminden feyiz alır, bilgi sahibi oluruz.