English    Türkçe    فارسی   

6
2976-2985

  • که مرورا گرگ زد یا ره‌زنی  ** یا فتاد اندر چهی یا مکمنی 
  • Acaba onu kurt mu paraladı, yoksa eşkiya mı öldürdü; yoksa bir kuyuya mı düştü, yahut da bir pusuya mı uğradı? Derlerdi.
  • جمله فرزندانش در اشغال مست  ** خود نگفتندی که بابایی بدست 
  • Çocuklarının hepsi de düşüncelere dalarlar, hiç biri babamız sağ demezdi.
  • بعد نه سال آمد او هم عاریه  ** گشت پیدا باز شد متواریه 
  • Tam dokuz yıl sonra fakat yine iğreti olarak meydana çıktı, bir müddet sonra yine gözden kayboldu.
  • یک مهی مهمان فرزندان خویش  ** بود و زان پس کس ندیدش رنگ بیش 
  • Bir ay oğullarına konuk oldu. Ondan sonra hiç kimse, bir daha onun rengini bile görmedi.
  • برد هم جنسی پریانش چنان  ** که رباید روح را زخم سنان  2980
  • Kılıç yarası, bedenden ruhu nasıl çalarsa peri cinsinden oluşu onu, insanlar arasından öyle kaptı işte.
  • چون بهشتی جنس جنت آمدست  ** هم ز جنسیت شود یزدان‌پرست 
  • Cennetlik, cennet cinsinden olduğu için bu cinsiyet bakımından Tanrı’ya tapar.
  • نه نبی فرمود جود و محمده  ** شاخ جنت دان به دنیا آمده 
  • Peygamber “Hamd ve cömertlik, dünyaya uzanmış cennet dallarıdır” demedi mi?
  • مهرها را جمله جنس مهر خوان  ** قهرها را جمله جنس قهر دان 
  • Bütün sevgileri, lûtufları, sevgi ve lûtuf cinsinden bil, bütün kahırları da kahır cinsinden.
  • لاابالی لا ابالی آورد  ** زانک جنس هم بوند اندر خرد 
  • Küstahlık, küstahlığı doğurur, aldatan aldanır. Çünkü bunlar akıl bakımından birbirlerinin cinsidir.
  • بود جنسیت در ادریس از نجوم  ** هشت سال او با زحل بد در قدوم  2985
  • İdris yıldızların cinsindendi. Onun için sekiz yıl Zuhal’de kaldı.