English    Türkçe    فارسی   

6
669-678

  • بل اغالطهم انادی فی القفار  ** کی اکتم من معی مومن اغار 
  • Ben, kıskançlığımdan yanımdaki sevgiliyi gizlemek, duyanları yanıltmak için dağlarda, çöllerde sana nida edip duruyorum.
  • در آمدن ضریر در خانه‌ی مصطفی علیه‌السلام و گریختن عایشه رضی الله عنها از پیش ضریر و گفتن رسول علیه‌السلام کی چه می‌گریزی او ترا نمی‌بیند و جواب دادن عایشه رضی الله عنها رسول را صلی الله علیه و سلم 
  • Bir körün Mustafa aleyhisselâm’ın evine gelmesi , Allah razı olsun , Ayşe’nin körden kaçması,Resûl aleyhisselâm’ın “Neye kaçıyorsun ? O seni görmüyor ki” demesi üzerine Ayşe’nin ,Peygambere cevabı
  • اندر آمد پیش پیغامبر ضریر  ** کای نوابخش تنور هر خمیر  670
  • Peygamberin huzuruna bir kör geldi, ey her hamur teknesine ihsanda bulunan dedi.
  • ای تو میر آب و من مستسقیم  ** مستغاث المستغاث ای ساقیم 
  • Sen, sulara, yağmurlara hâkimsin, ben de susuzum, su istiyorum. Ey beni suvaran medet, medet!
  • چون در آمد آن ضریر از در شتاب  ** عایشه بگریخت بهر احتجاب 
  • Kör kapıdan aceleyle gelince Ayşe, görünmemek için derhal kaçtı.
  • زانک واقف بود آن خاتون پاک  ** از غیوری رسول رشکناک 
  • O temiz kadın, kıskanç peygamberin gayretini biliyordu.
  • هر که زیباتر بود رشکش فزون  ** زانک رشک از ناز خیزد یا بنون 
  • Kim daha güzelse kıskançlığı daha artıktır. Çünkü oğullarım, kıskançlık nazdan meydana gelir.
  • گنده‌پیران شوی را قما دهند  ** چونک از زشتی و پیری آگهند  675
  • Kokmuş kocakarılar, çirkinliklerini, kartlıklarını bilirler de kocalarına kendi elleriyle genç kadın alırlar, kendi elleriyle kendilerine ortak getirirler.
  • چون جمال احمدی در هر دو کون  ** کی بدست ای فر یزدانیش عون 
  • İki âlemde de Ahmed’in güzelliği gibi güzellik mi var? Allah nuru, ona yardım etmede.
  • نازهای هر دو کون او را رسد  ** غیرت آن خورشید صدتو را رسد 
  • İki âlemin nazı da onda olacak elbet. Bu bakımdan kıskançlık da, güneşten yüz kat daha parlak olan ona yaraşır.
  • که در افکندم به کیوان گوی را  ** در کشید ای اختران هم روی را 
  • Topumu Zühal yıldızına attım. Yıldızlar, yüzünüzü çevirin.