- 
		    کین اباحت زین جماعت فاش شد  ** رخصت هر مفسد قلاش شد 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Bunlar, her kötü şeyi mübah biliyorlar. Bu ibahilik bunlardan yayıldı, fesatçı kalleşe de ruhsat oldu âdeta.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    کو ره پیغامبری و اصحاب او  ** کو نماز و سبحه و آداب او 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Nerede Peygamberle sahabesinin yolu. Nerede namaz, nerede tesbih, nerede onların edepleri.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
	      
		  
		  - 
		  جواب گفتن مرید و زجر کردن مرید آن طعانه را از کفر و بیهوده گفتن 
 
	      
	       
	      
	       
	      
		  - Kadının küfürde bulunması ve saçma sözler söylemesi üzerine o dervişin kızıp ona ağır sözlerle cevap vermesi
 
		  
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    بانگ زد بر وی جوان و گفت بس  ** روز روشن از کجا آمد عسس 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Genç, yeter diye bağırdı, apaydın günde bekçinin ne lüzumu var?
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    نور مردان مشرق و مغرب گرفت  ** اسمانها سجده کردند از شگفت 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Erlerin nuru doğuyu da tuttu batıyı da. Gökler bile hayrette kalıp secde ettiler.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   آفتاب حق بر آمد از حمل  ** زیر چادر رفت خورشید از خجل    2070
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Allah güneşi Hamel burcundan doğdu da bu güneş utancından perde arkasına girdi.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    ترهات چون تو ابلیسی مرا  ** کی بگرداند ز خاک این سرا 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Senin gibi bir şeytanın saçmaları, nereden beni bu kapının tokmağından döndürecek?
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    من به بادی نامدم همچون سحاب  ** تا بگردی باز گردم زین جناب 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ben bulut gibi yele kapılıp gelmedim ki beni bu kapıdan bir tozla çevirebilesin.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    عجل با آن نور شد قبلهی کرم  ** قبله بی آن نور شد کفر و صنم 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Öküz bile o kerem kıblesi olunca nur kesilir, fakat o nur olmadı mı kıble, küfürdür, puttur.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    هست اباحت کز هوای آمد ضلال  ** هست اباحت کز خدا آمد کمال 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Heva ve hevesten gelen, ibahilik sapıklıktır, azgınlıktır, fakat Allah’dan gelen, ibahilik yüceliktir.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   کفر ایمان گشت و دیو اسلام یافت  ** آن طرف کان نور بیاندازه تافت    2075
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - O hesaba sığmaz nurun doğup parladığı yerde küfür iman kesildi,şeytan Müslüman oldu.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    مظهر عزست و محبوب به حق  ** از همه کروبیان برده سبق 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - O, yücelik mazharıdır, Allah sevgilisidir. Bütün ileri meleklerden öndülü kapmıştır.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    سجده آدم را بیان سبق اوست  ** سجده آرد مغز را پیوست پوست 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Melekten Âdem’e secde etmeleri ,ondan ileri olmalarındandır. Deri ,daima içe secde eder.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    شمع حق را پف کنی تو ای عجوز  ** هم تو سوزی هم سرت ای گندهپوز 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - A kocakarı, sen Allah mumunu üflüyorsun ama hem sen yanıyorsun, hem başın, ey ağzı kokmuş!
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    کی شود دریا ز پوز سگ نجس  ** کی شود خورشید از پف منطمس 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Bir köpeğin ağzından deniz pislenir mi? Güneş, üflemekle söner mi?
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   حکم بر ظاهر اگر هم میکنی  ** چیست ظاهرتر بگو زین روشنی    2080
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Eğer görünüşe göre hüküm veriyorsan bu aydınlıktan daha aydın, daha görünür ne var? Söyle.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    جمله ظاهرها به پیش این ظهور  ** باشد اندر غایت نقص و قصور 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Zâhirden olanların hepsi, bu zuhurun karşısında noksanın, kusurun en ilerisindedir.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    هر که بر شمع خدا آرد پف او  ** شمع کی میرد بسوزد پوز او 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Kim Allah mumunu üflerse o mum sönmez, üfleyenin ağzı yanar.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    چون تو خفاشان بسی بینند خواب  ** کین جهان ماند یتیم از آفتاب 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Senin gibi bir çok yarasalar rüya görürler ama bu âlem, güneşten yetim kalır mı?
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    موجهای تیز دریاهای روح  ** هست صد چندان که بد طوفان نوح 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ruh denizlerinde öyle kuvvetli dalgalar olur ki Nuh tufanından yüzlerce defa üstündür.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   لیک اندر چشم کنعان موی رست  ** نوح و کشتی را بهشت و کوه جست    2085
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Fakat Kenan’ın gözünde kıl bitmiştir de o yüzden Nuh’u da bırakmıştır, gemiyi de. Dağa tırmanmaya kalkışmıştır.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    کوه و کنعان را فرو برد آن زمان  ** نیم موجی تا به قعر امتهان 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Fakat derhal yarım bir dalga, dağı da aşağılıkların dibine atmıştır, Kenan’ı da.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    مه فشاند نور و سگ وع وع کند  ** سگ ز نور ماه کی مرتع کند 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ay, nurunu saçar, köpek havlar durur. Hiç köpek, ayı kendisine ortak edebilir mi?
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    شب روان و همرهان مه بتگ  ** ترک رفتن کی کنند از بانگ سگ 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ay ışığı ile geceleyin yol alanlar, köpek havlaması ile yollarından kalırlar mı?
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    جزو سوی کل دوان مانند تیر  ** کی کند وقف از پی هر گندهپیر 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Cüzü, külle doğru ok gibi gider. Kokuşuk kocakarının ardına düşer mi hiç?
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   جان شرع و جان تقوی عارفست  ** معرفت محصول زهد سالفست    2090
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Şeriatın canı da âriftir, takvanın canı da. Marifet, geçmiş zamanlardaki zâhitliğin mahsulüdür.