English    Türkçe    فارسی   

1
3633-3642

  • بندگی در غیب آید خوب و گش ** حفظ غیب آید در استعباد خوش‌‌
  • Kul, efendisinin huzurunda değilken de kulluğunu korur, itaatten çıkmazsa bu kulluk iyi ve hoş bir kulluktur.
  • کو که مدح شاه گوید پیش او ** تا که در غیبت بود او شرم رو
  • Bu padişahın önünde onu öğen kişi nerede, padişah yokken bile ondan utanıp çekinen nerede.
  • قلعه داری کز کنار مملکت ** دور از سلطان و سایه‌‌ی سلطنت‌‌ 3635
  • Memleket ucunda, padişahtan saltanat sayesinden uzak bir kale dizdarı;
  • پاس دارد قلعه را از دشمنان ** قلعه نفروشد به مال بی‌‌کران‌‌
  • Kaleyi düşmanlardan korur, orasını sayısız mal ve para verse bile satmaz,
  • غایب از شه در کنار ثغرها ** همچو حاضر او نگه دارد وفا
  • Padişah orada değilken, hudut boylarında, padişahın huzurundaymış gibi vefakârlıkta bulunursa;
  • پیش شه او به بود از دیگران ** که به خدمت حاضرند و جان فشان‌‌
  • O dizdar; elbette padişahın yanında, huzurunda bulunan ve can feda eden kişilerden daha değerlidir.
  • پس به غیبت نیم ذره‌‌ی حفظ کار ** به که اندر حاضری ز آن صد هزار
  • Şu halde yarı zerre miktarı, fakat gaibane emir tutmak; emredicinin huzurunda kulluk etmek ve emrine uymaktan yüz binlerce defa üstündür.
  • طاعت و ایمان کنون محمود شد ** بعد مرگ اندر عیان مردود شد 3640
  • Kulluk ve iman, şimdi makbuldür. Fakat ölümden sonra her şey meydana çıkınca inanmak, bir işe yaramaz.
  • چون که غیب و غایب و رو پوش به ** پس لبان بر بند لب خاموش به‌‌
  • Hakikatın kapalı, örtülü olması ve gayba inanmak daha iyi, daha makbul olunca ağzın kapalı, dudağın yumuk olması elbette iyidir.
  • ای برادر دست وا دار از سخن ** خود خدا پیدا کند علم لدن‌‌
  • Kardeş, sözden el çek ki bizzat Tanrı, sende Ledün ilmini meydana çıkarsın.