English    Türkçe    فارسی   

4
3000-3009

  • کس نسازد نقش گرمابه و خضاب ** جز پی قصد صواب و ناصواب 3000
  • Doğru, yanlış, bir şey düşünmeksizin ne kimse hamama bir resim yapar, ne bir yeri boyar!
  • مطالبه کردن موسی علیه‌السلام حضرت را کی خلقت خلقا اهلکتهم و جواب آمدن
  • Musa aleyhisselâm’ın Tanrı’ya “Neden halkı yarattın,sonrada onları helak adiyorsun?” diye sorması ve Tanrı’nın cevabı
  • گفت موسی ای خداوند حساب ** نقش کردی باز چون کردی خراب
  • Musa dedi ki: Ey soru hesap gününün sahibi Tanrı, yapıp düzdün, neden yine bozar yıkarsın?
  • نر و ماده نقش کردی جان‌فزا ** وانگهان ویران کنی این را چرا
  • Cana, canlar katan erler, dişiler yaratırsın... sonra bunları yıkar, mahvedersin; neden?
  • گفت حق دانم که این پرسش ترا ** نیست از انکار و غفلت وز هوا
  • Tanrı dedi ki: Bu suali inkâr yüzünden, yahut gafletle ve nefsine uyarak sormuyorsun, biliyorum.
  • ورنه تادیب و عتابت کردمی ** بهر این پرسش ترا آزردمی
  • Yoksa hoş görmez, gazap eder, bu soru yüzünden seni incitirdim.
  • لیک می‌خواهی که در افعال ما ** باز جویی حکمت و سر بقا 3005
  • Fakat bizim işlerimizdeki hikmetleri, varlık sırlarını araştırıyorsun...
  • تا از آن واقف کنی مر عام را ** پخته گردانی بدین هر خام را
  • Bunu bilip sonra da halka bildirmek ve her ham kişiyi bu suretle olgunlaştırmak istiyorsun.
  • قاصدا سایل شدی در کاشفی ** بر عوام ار چه که تو زان واقفی
  • Sen bunu biliyorsun ama halka da bildirmek için sormaktasın.
  • زآنک نیم علم آمد این سال ** هر برونی را نباشد آن مجال
  • Çünkü bu sual yarı bilgidir. Hiç bilmeyen, bu bilgiden dışarıda kalan bu soruyu soramaz.
  • هم سال از علم خیزد هم جواب ** هم‌چنانک خار و گل از خاک و آب
  • Sual de bilgiden doğar, cevap da... nitekim diken de toprakla sudan biter, gül de!