English    Türkçe    فارسی   

4
3816-3825

  • آب اگر در روغن جوشان کنی ** دیگدان و دیگ را ویران کنی
  • Kaynayan yağın üstüne su dökersen ocağı da yakarsın tencereyi de!
  • نرم گو لیکن مگو غیر صواب ** وسوسه مفروش در لین الخطاب
  • Yumuşak söyle ama sakın doğrudan gayrı bir şey söyleme... yumuşak sözlerle vesveseler satmaya kalkışma!
  • وقت عصر آمد سخن کوتاه کن ** ای که عصرت عصر را آگاه کن
  • İkindi oldu, sözü kısa kes ey ikindisi, asrı uyandıran er!
  • گو تو مر گل‌خواره را که قند به ** نرمی فاسد مکن طینش مده
  • Toprak yemeyi âdet edinmiş adama bozuk düzen bir yumuşaklık göstererek toprak verme... şeker daha iyidir de!
  • نطق جان را روضه‌ی جانیستی ** گر ز حرف و صوت مستغنیستی 3820
  • Harfle sesle alıverişin yok ama yine de can sözlerine can bahçesisin sen!
  • این سر خر در میان قندزار ** ای بسا کس را که بنهادست خار
  • Şeker kamışlığına asılakonan şu eşek başı, nice kişileri hor hakîr bir hale koydu!
  • ظن ببرد از دور کان آنست و بس ** چون قج مغلوب وا می‌رفت پس
  • Onu uzaktan gören, orada ancak o var sandı... hani mağlup olan koç kıçın kıçın geri gider ya; o da öyle geri gitti.
  • صورت حرف آن سر خر دان یقین ** در رز معنی و فردوس برین
  • Harf suretini mâna bağına, yüce ve güzelim bahçeye konan eşek başı bil!
  • ای ضیاء الحق حسام الدین در آر ** این سر خر را در آن بطیخ‌زار
  • Ey Hak Ziyası Hüsameddin, bu eşek başını kavun karpuz bostanına getir.
  • تا سر خر چون بمرد از مسلخه ** نشو دیگر بخشدش آن مطبخه 3825
  • Getir de eşek başı, salhanede nasıl öldüyse bu çiğ erin piştiği yer de ona başka bir hayat versin!