English    Türkçe    فارسی   

6
1533-1542

  • هین حدیث صوفی و قاضی بیار  ** وان ستمکار ضعیف زار زار 
  • Yine sofi ile kadı hikâyesine gel, o zayıf ve perişan, fakat zalim adamın hikâyesini anlat.
  • گفت قاضی ثبت العرش ای پسر  ** تا برو نقشی کنم از خیر و شر 
  • Kadı dedi ki: Oğul, önce tavanı durdur da ondan sonra ona hayır, şer bir resim yapayım.
  • کو زننده کو محل انتقام  ** این خیالی گشته است اندر سقام  1535
  • Vuran nerede? Vurduğu yer neresi? Yahu, bu, hastalıkla bir hayal olmuş!
  • شرع بهر زندگان و اغنیاست  ** شرع بر اصحاب گورستان کجاست 
  • Şeriat,dirilerle zenginler içindir. Hiç mezardaki ölülere şeriat hükümleri tatbik edilebilir mi?
  • آن گروهی کز فقیری بی‌سرند  ** صد جهت زان مردگان فانی‌تراند 
  • Yoklukla kendilerinden geçmiş olanlar, o ölülerden yüz kat daha ölüdür.
  • مرده از یک روست فانی در گزند  ** صوفیان از صد جهت فانی شدند 
  • Ölü, bir kere ölmüş, bu âlemden geçip gitmiştir. Halbuki sofiler, yüz taraftan ölmüşlerdir.
  • مرگ یک قتلست و این سیصد هزار  ** هر یکی را خونبهایی بی‌شمار 
  • Ölüm, bir kere öldürülmedir. Halbuki bu, üç yüz ölümdür, her birine de sayısız diyet vardır.
  • گرچه کشت این قوم را حق بارها  ** ریخت بهر خونبها انبارها  1540
  • Allah, bunları defalarla öldürmüştür ama diyetleri için de ambarlar dökmüştür.
  • هم‌چو جرجیس‌اند هر یک در سرار  ** کشته گشته زنده گشته شصت بار 
  • Bunların her biri hakikat âleminde Circis’e benzerler. Altmış kere öldürülmüşler, altmış kere dirilmişlerdir.
  • کشته از ذوق سنان دادگر  ** می‌بسوزد که بزن زخمی دگر 
  • Bu çeşit adam, ihsan sahibi kılıcın zevkiyle öldürülmüştür; fakat bir kere daha vur diye yanar, sızlanır durur.