English    Türkçe    فارسی   

6
2013-2022

  • محرم مردیت را کو رستمی  ** تا ز صد خرمن یکی جو گفتمی 
  • Senin erliğine mahrem olacak Rüstem nerede ki senin yüzlerce harmanından bir buğday tanesini söylemeye kalkayım.
  • چون بخواهم کز سرت آهی کنم  ** چون علی سر را فرو چاهی کنم 
  • Senin sırrından bir ah etmek istersem ancak Ali gibi bir kuyuya gitmeli, kuyunun içine ah etmeliyim.
  • چونک اخوان را دل کینه‌ورست  ** یوسفم را قعر چه اولیترست  2015
  • Kardeşlerin gönüllerinde kin olduğundan Yusuf’umun kuyu dibinde kalması daha iyi.
  • مست گشتم خویش بر غوغا زنم  ** چه چه باشد خیمه بر صحرا زنم 
  • Sarhoş oldum, kendini ortaya atacağım artık. Kuyu nedir ki? Ben gidip ovanın ta ortasına çadır kuracağım.
  • بر کف من نه شراب آتشین  ** وانگه آن کر و فر مستانه بین 
  • Ateşli şarabı ver avucuma da ondan sonra benim sarhoşça debdebemi, azametimi seyret.
  • منتظر گو باش بی گنج آن فقیر  ** زآنک ما غرقیم این دم در عصیر 
  • O yoksul, defineyi elde edemedi ama söyle, beklesin. Çünkü biz, bu anda neşeye gark olduk.
  • از خدا خواه ای فقیر این دم پناه  ** از من غرقه شده یاری مخواه 
  • Ey yoksul, artık sen Allahya sığın. Ben gark oldum, benden yardım isteme!
  • که مرا پروای آن اسناد نیست  ** از خود و از ریش خویشم یاد نیست  2020
  • Artık o hikâyelerde işim yok benim. Ne kendimden haberim var, ne sakalımdan!
  • باد سبلت کی بگنجد و آب رو  ** در شرابی که نگنجد تار مو 
  • İçine bir kıl bile sığmayan şaraba gurur, izzeti nefis filân sığar mı hiç?
  • در ده ای ساقی یکی رطلی گران  ** خواجه را از ریش و سبلت وا رهان 
  • Sâki, büyük bir sağrak sun da şu zengini sakalından, bıyığından kurtar.