English    Türkçe    فارسی   

6
3542-3551

  • قیمت آن را نداند جز ملوک  ** فاجتهد بالبیع ان لا یخدعوک 
  • Onların değerini Padişahlardan başka kimsecikler bilmez.Satarken dikkat et, aldatmasınlar seni.
  • در بیوع آن کن تو از خوف غرار  ** که رسول آموخت سه روز اختیار 
  • Aldanmadan korkuyorsan bir şeyi alırken Peygamberin öğrettiği gibi üç günlüğüne muhayyer olarak al.
  • از کساد آن مترس و در میفت  ** که رواج آن نخواهد هیچ خفت 
  • Onların kesada düşeceğinden, değerlerinin düşkün olacağından korkma. Onun revacı hiç geçmez.
  • وارثانم را سلام من بگو  ** وین وصیت را بگو هم مو به مو  3545
  • Mirasçılarıma da selâm söyle benden. Bu vasiyeti de kıldan kıla onlara anlat.
  • تا ز بسیاری آن زر نشکهند  ** بی‌گرانی پیش آن مهمان نهند 
  • O altınların çokluğuna kapılmasınlar.Hepsini o konuğun önüne yığsınlar.
  • ور بگوید او نخواهم این فره  ** گو بگیر و هر که را خواهی بده 
  • Bu kadarını istemem derse al, dilediğine ver desinler.
  • زانچ دادم باز نستانم نقیر  ** سوی پستان باز ناید هیچ شیر 
  • Ben verdiğimden bir habbe bile geri almam. Memeden çıkan süt, bir daha gerisin geriye memeye girmez.
  • گشته باشد هم‌چو سگ قی را اکول  ** مسترد نحله بر قول رسول 
  • Verdiğini geri alan, Peygamberin sözüne göre köpek gibi kusmuğunu yemiş olur.
  • ور ببندد در نباید آن زرش  ** تا بریزند آن عطا را بر درش  3550
  • Bana lâzım değil diye kapısını örter, o altını kabul etmezse altınları götürüp onun kapısına döksünler.
  • هر که آنجا بگذرد زر می‌برد  ** نیست هدیه‌ی مخلصان را مسترد 
  • Kim oraya uğrarsa o altınları alsın, götürsün. İhlâs sahibi kimseler hediye ettikleri şeyi geri almazlar.