English    Türkçe    فارسی   

1
2496-2505

  • Ahmed, irşadederken halka “Kullarım” dedi. Tanrı bütün âlemi “ Kul yâ ibâdî” diye çağır” buyurdu.
  • بنده‌‌ی خود خواند احمد در رشاد ** جمله عالم را بخوان قل یا عباد
  • Senin aklın deveciye benzer, sen de devesin, Akıl, seni, ister istemez hükmünce çekip durmaktadır.
  • عقل تو همچون شتربان تو شتر ** می‌‌کشاند هر طرف در حکم مر
  • Velîler, akılların aklıdır. Akıllar da ta en sonuncusuna kadar develere benzer.
  • عقل عقلند اولیا و عقلها ** بر مثال اشتران تا انتها
  • Onlara ibretle bak: bir kılavuz, yüz binlerce can!
  • اندر ایشان بنگر آخر ز اعتبار ** یک قلاووز است جان صد هزار
  • Ne kılavuzu ne deveciyi! Sen, güneşi gören gözü bul da sonra bak! 2500
  • چه قلاووز و چه اشیربان بیاب ** دیده‌ای کان دیده بیند آفتاب
  • Bütün cihan, gece içinde kalmış, karanlıklara mıhlanmış, güneşi ve gündüzü bekleyip durmakta.
  • نک جهان در شب بمانده میخ دوز ** منتظر موقوف خورشید است و روز
  • İşte sana zerrede gizli güneş, işte sana kuzu postuna bürünmüş erkek aslan.
  • اینت خورشیدی نهان در ذره‌‌ای ** شیر نر در پوستین بره‌‌ای‌‌
  • İşte sana saman altında gizli bir deniz! Kendine gel, o samana şüphe ile ayak basma!
  • اینت دریایی نهان در زیر کاه ** پا بر این که هین منه با اشتباه‌‌
  • Ama yol gösterici hakkında içe gelen şüphe, Tanrı rahmetidir.
  • اشتباهی و گمانی در درون ** رحمت حق است بهر رهنمون‌‌
  • Her peygamber dünyaya tek gelmiştir. Tektir ama içinde yüzlerce âlem gizli. 2505
  • هر پیمبر فرد آمد در جهان ** فرد بود و صد جهانش در نهان