- Oğul Rum ressamları sofilerdir. Onların; ezberlenecek dersleri kitapları yoktur.
- رومیان آن صوفیانند ای پدر ** بیز تکرار و کتاب و بیهنر
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Ama gönüllerini adamakıllı cilâlamışlar, istekten, hırstan, hasislikten ve kinlerden arınmışlardır.
- لیک صیقل کردهاند آن سینهها ** پاک از آز و حرص و بخل و کینهها
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - O aynanın sâflığı, berraklığı gönlün vasfıdır. Gönle hadsiz hesapsız suretler aksedebilir.   3485
- آن صفای آینه وصف دل است ** کاو نقوش بیعدد را قابل است
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Gaybın suretsiz ve hudutsuz sureti, Musa’nın gönül aynası da parlamış, koynuna sokup çıkardığı elde görünmüştür.
- صورت بیصورت بیحد غیب ** ز آینهی دل تافت بر موسی ز جیب
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - O suret göğe, arşa, ferşe, denizlere, ta en yüce gökten, denizin dibindeki balığa kadar hiçbir şeye sığmaz.
- گر چه آن صورت نگنجد در فلک ** نه به عرش و فرش و دریا و سمک
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Çünkü bütün bunların hududu, sayısı vardır. Halbuki gönül aynasının hududu yoktur.
- ز آن که محدود است و معدود است آن ** آینهی دل را نباشد حد بدان
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Burada akıl, ya susar, yahut şaşırıp kalır. Sebebi de şu : Gönül mü Tanrı’dır, Tanrı mı gönül?
- عقل اینجا ساکت آمد یا مضل ** ز آنکه دل با اوست یا خود اوست دل
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Hem sayılı hem sayısız olan (hem kesrete dalan, hem vahdeti bulan) gönülden başka bir nakşın aksi geçip gider, ebedî değildir.   3490
- عکس هر نقشی نتابد تا ابد ** جز ز دل هم با عدد هم بیعدد
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Fakat ezelden ebede kadar zuhur ede gelen her yeni nakış, gönle akseder, orada perdesiz, apaçık surette tecilli eder.
- تا ابد هر نقش نو کاید بر او ** مینماید بیحجابی اندر او
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Gönüllerini cilâlamış olanlar; renkten, kokudan kurtulmuşlardır. Her nefeste zahmetsizce bir güzellik görürler.
- اهل صیقل رستهاند از بوی و رنگ ** هر دمی بینند خوبی بیدرنگ