English    Türkçe    فارسی   

2
2275-2284

  • Yapacağın işte nefsinle meşveret etmek ve ne derse aksini yapmak kemaldir. 2275
  • مشورت با نفس خویش اندر فعال ** هر چه گوید عکس آن باشد کمال‏
  • Onunla başa çıkamaz, onun inadına karşı koyamazsın. Yürü, bir dost kazan, onunla uzlaş!
  • بر نیایی با وی و استیز او ** رو بر یاری بگیر آمیز او
  • Akıl, başka bir akıldan kuvvet bulur. Şeker kamışı, şeker kamışından kemal kazanır.
  • عقل قوت گیرد از عقل دگر ** نی شکر کامل شود از نیشکر
  • Ben, nefsimin hilesinden neler gördüm neler. Sihriyle akıl ve temyizi bile giderir!
  • من ز مکر نفس دیدم چیزها ** کاو برد از سحر خود تمییزها
  • Sana yeniden yeniye vaatlerde bulunur da binlerce kere bozar.
  • وعده‏ها بدهد ترا تازه به دست ** که هزاران بار آنها را شکست‏
  • Ömrün, sana yüzlerce yıl mühlet verse nefis, her gün yeni bir bahane bulur, sana mâni olur; 2280
  • عمر اگر صد سال خود مهلت دهد ** اوت هر روزی بهانه‏ی نو نهد
  • Soğuk vaatleri sıcak bir surette söyler. O öyle bir sihirbazdır ki insanı kıskıvrak bağlar.
  • گرم گوید وعده‏های سرد را ** جادویی مردی ببندد مرد را
  • Ey hak ziyası Hüsamettin, gel. Bu çoraklıkta sensiz ot bitmiyor.
  • ای ضیاء الحق حسام الدین بیا ** که نروید بی‏تو از شوره گیا
  • Bir velinin gönlünün kırılması yüzünden nefse uyanların önüne bir perde çekilmiştir.
  • از فلک آویخته شد پرده‏ای ** از پی نفرین دل آزرده‏ای‏
  • Bu kazaya yapılacak ilâcı yine kaza bilir. Halkın aklı kazaya pek şaşkındır.
  • این قضا را هم قضا داند علاج ** عقل خلقان در قضا گیج است گیج‏