English    Türkçe    فارسی   

3
1119-1128

  • Sürü, yazıdan dönüp geldi mi giderken en önde olan keçi artta kalır.
  • چونک واگردید گله از ورود ** پس فتد آن بز که پیش آهنگ بود
  • Giderken geride kalan topal keçiye gelince suratı asıkları bile güldürecek bir halde öne düşer. 1120
  • پیش افتد آن بز لنگ پسین ** اضحک الرجعی وجوه العابسین
  • Bu kavim, laf olsun diye topal olmadılar ya… övünmeyi terk ettiler de ârı satın aldılar.
  • از گزافه کی شدند این قوم لنگ ** فخر را دادند و بخریدند ننگ
  • Bu kavim, hacca ayakları kırık olduğu halde topallaya topallaya giderler. Sıkıntıdan kurtuluşa gizli bir yol vardır.
  • پا شکسته می‌روند این قوم حج ** از حرج راهیست پنهان تا فرج
  • Bu tarife gönüllerini bilgilerden yıkayıp arıtmışlardır. Çünkü bu yol, zahirî bilgiyi tanımaz.
  • دل ز دانشها بشستند این فریق ** زانک این دانش نداند آن طریق
  • Bu yolda, aslı o âlemden olan bir bilgi gerek. Zira her feri, aslında yol gösterir.
  • دانشی باید که اصلش زان سرست ** زانک هر فرعی به اصلش رهبرست
  • Her kanat, denizi aşacak kudrete nereden sahip olacak? Allah bilgisi gerek ki insanı Allah’a ulaştırsın. 1125
  • هر پری بر عرض دریا کی پرد ** تا لدن علم لدنی می‌برد
  • Şu halde adama sonunda gönülden silinip arıtılması lâzım olan bilgiyi neye öğretirsin?
  • پس چرا علمی بیاموزی به مرد ** کش بباید سینه را زان پاک کرد
  • Öyleyse bu âlemde ileri gitmeye heves etme, topal ol da geri dönerken en öne düş.
  • پس مجو پیشی ازین سر لنگ باش ** وقت وا گشتن تو پیش آهنگ باش
  • Ey nazik adam, ileri giden son gelenlerden ol. Taze ve turfanda meyve, ağaca nazaran daha ileridedir, derecesi daha üstündür.
  • آخرون السابقون باش ای ظریف ** بر شجر سابق بود میوه‌ی طریف