English    Türkçe    فارسی   

3
248-257

  • Müsaade edin de gelecek yıl, işten, güçten kurtulursam gelirim” der,
  • سال دیگر گر توانم وا رهید ** از مهمات آن طرف خواهم دوید
  • Köylü “ Ailem, ey kerem sahibi, çoluğunu, çocuğunu bekleyip duruyor” diye karşılık verirdi.
  • گفت هستند آن عیالم منتظر ** بهر فرزندان تو ای اهل بر
  • Her yıl leylek gelince köylü de gelir, şehirlinin evine konardı. 250
  • باز هر سالی چو لکلک آمدی ** تا مقیم قبه‌ی شهری شدی
  • Şehirli, her yıl altınından, malından köylüye harceder, onun üstüne kanat gererdi.
  • خواجه هر سالی ز زر و مال خویش ** خرج او کردی گشادی بال خویش
  • Nihayet son defa o yiğit köylü, tam üç ay şehirliye misafir oldu, o da, ona sabah akşam sofra yaydı, yedirdi, içirdi.
  • آخرین کرت سه ماه آن پهلوان ** خوان نهادش بامدادان و شبان
  • Köylü, utanıp yine “Efendim, kaç keredir vadettin, beni kaç kere beni kaç keredir aldattın bu, niceyedir?” dedi.
  • از خجالت باز گفت او خواجه را ** چند وعده چند بفریبی مرا
  • Şehirli dedi ki: “Canım da, bedenim de buluşmayı isteyip duruyor ama her hareket, onun takdiriyle.
  • گفت خواجه جسم و جانم وصل‌جوست ** لیک هر تحویل اندر حکم هوست
  • İnsan yelkenli gemiye benzer. Rüzgârı estiren bakalım onu ne yana sürecek?” 255
  • آدمی چون کشتی است و بادبان ** تا کی آرد باد را آن بادران
  • Köylü, yine şehirliye antlar vererek “ Ey kerem sahibi, çoluğunu çocuğunu al, gel de ikramı gör” deyip.
  • باز سوگندان بدادش کای کریم ** گیر فرزندان بیا بنگر نعیم
  • Elini tuttu. Üç kere ant verdi, “Allah için olsun gayret et, tez gel” dedi.
  • دست او بگرفت سه کرت بعهد ** کالله الله زو بیا بنمای جهد