- Biz sarp yolları vardırdık… Bize uyanlara yolu kolaylattık.
- راههای صعب پایان بردهایم ** ره بر اهل خویش آسان کردهایم
- Peygamberlerin “imana gelin” diye ricalarına karşı halkın tekrar itiraz etmesi
- مکرر کردن قوم اعتراض ترجیه بر انبیا علیهمالسلام
- Sebâlılar, “Siz kendinizce yomlu yıldızlarsanız ama bize göre yomsuzsunuz; bizimle zıtsınız, bize aykırısınız siz.
- قوم گفتند از شما سعد خودیت ** نحس مایید و ضدیت و مرتدیت
- Hiçbir düşüncemiz yokken bizi dertlere, meşakkatlere saldınız.
- جان ما فارغ بد از اندیشهها ** در غم افکندید ما را و عنا
- Biz, birbirimizle uzlaşmış bir topluluk, sizin kötü haberlerinizle aramıza yüzlerce ayrılık düştü. 2950
- ذوق جمعیت که بود و اتفاق ** شد ز فال زشتتان صد افتراق
- Biz şekerler yiyen dudu kuşlarıydık… Sizin yüzünüzden ölümü düşünen baykuşlara döndük.
- طوطی نقل شکر بودیم ما ** مرغ مرگاندیش گشتیم از شما
- Nerede bir gam masalı varsa, nerede bir kötü, bir kabul edilmeyecek ses duyulursa…
- هر کجا افسانهی غمگستریست ** هر کجا آوازهی مستنکریست
- Bu âlemde nerede bir kötüye yormak, nerede bir kötü surete dönmek, nerede bir azap varsa,
- هر کجا اندر جهان فال بذست ** هر کجا مسخی نکالی ماخذست
- Hepsi sizin söylediğiniz sözlerde sizin getirdiğiniz misallerde, sizin yormanızda. Bütün hırsınız, zevkiniz, âlemi derde düşürmek” dediler.
- در مثال قصه و فال شماست ** در غمانگیزی شما را مشتهاست
- Peygamberlerin cevapları
- باز جواب انبیا علیهم السلام
- Peygamberler dediler ki: “Çirkin ve kötüye yormak, sizin ruhunuzdan meydana gelen bir şey. Bu kabahat biz de değil, sizde. 2955
- انبیا گفتند فال زشت و بد ** از میان جانتان دارد مدد
- Bir tehlikeli yerde uyusan, bir ejderha da başucundan sana doğru gelmeye başlasa,
- گر تو جایی خفته باشی با خطر ** اژدها در قصد تو از سوی سر