English    Türkçe    فارسی   

3
3143-3152

  • Bir kısmı halkı sihirle zebun etmiş… Ona yarım arşın bile yaklaşmam ben “ dedi.
  • که گروهی را زبون کرد او بسحر ** من نیایم جانب او نیم شبر
  • Nihayet herifi yakalayıp zorla, çeke çeke o tarafa sürüklemeye başladılar. Zenci, bağırıp çağırıyor, sövüp sayıyordu!
  • کش‌کشانش آوریدند آن طرف ** او فغان برداشت در تشنیع و تف
  • Zenciyi Azizin yanına getirdikleri zaman Peygamber, “Su için, mataralarınızı, kırbalarınızı da doldurun” dedi. 3145
  • چون کشیدندش به پیش آن عزیز ** گفت نوشید آب و بردارید نیز
  • Hepsini o bir tek kırbadan kandıra kandıra suvardı. Hem adamlar, hem develer o kırbadan kana kana su içtiler,
  • جمله را زان مشک او سیراب کرد ** اشتران و هر کسی زان آب خورد
  • Kölenin kırbasından herkes kırbasını, matarasını doldurur. Gökyüzündeki bulut bile hasedinden şaşırıp kaldı!
  • راویه پر کرد و مشک از مشک او ** ابر گردون خیره ماند از رشک او
  • Bunu kim görmüştür? Bir tek kırbadan bunca cehennemin harareti sönsün?
  • این کسی دیدست کز یک راویه ** سرد گردد سوز چندان هاویه
  • Kim görmüştür bunu? Su dolu bir tek kırbadan bunca kırba ağzına kadar dolsun!
  • این کسی دیدست کز یک مشک آب ** گشت چندین مشک پر بی اضطراب
  • Kölenin kırbası zaten vesileden, hakikati örten bir sebepten ibaretti. Peygamberin emriyle ihsan dalgaları, aslî denizden coşup köpürmekte, kopup gelmekteydi! 3150
  • مشک خود روپوش بود و موج فضل ** می‌رسید از امر او از بحر اصل
  • Su kaynayınca buhar haline gelir, havaya çıkar… havadaki buhar da soğuyunca su olur, öyle mi ?
  • آب از جوشش همی‌گردد هوا ** و آن هوا گردد ز سردی آبها
  • Doğrusu şu: yaradılış bu hükümlerden hariç olarak sebepsiz, illetsiz yokluktan sular coşturmada.
  • بلک بی علت و بیرون زین حکم ** آب رویانید تکوین از عدم