- Menin nasıl sana tabiyse meniden gelen soy sop da derhal senin emrine girer, sana tabi olur.
- چون منی تو که در فرمان تست ** نسل آن در امر تو آیند چست
- Oğlum, senin buyruğunla koşar, yürür… Ben senin cüz’ünüm, beni anamın karnında rehin olarak bırakan sendin, der.
- میدود بر امر تو فرزند نو ** که منم جزوت که کردیاش گرو
- O sıfat, bu âlemde senin emrindeydi. Cennette de o ırmaklar senin emrindedir.
- آن صفت در امر تو بود این جهان ** هم در امر تست آن جوها روان
- Cennetteki ağaçlar, senin fermanına tabidir, çünkü o ağaçlar, senin sıfatlarından yeşerdi, meyve verdi.
- آن درختان مر ترا فرمانبرند ** کان درختان از صفاتت با برند
- Bu sıfatlar, burada nasıl senin emrine tabiyse onlara karşılık olan şeyler de orada senin emrine tabidir. 3470
- چون به امر تست اینجا این صفات ** پس در امر تست آنجا آن جزات
- Bir mazluma karşı elinden bir zulüm çıktımı o zulüm bir ağaç olur, o ağaçtan zakkum biter.
- چون ز دستت زخم بر مظلوم رست ** آن درختی گشت ازو زقوم رست
- Kızgınlıkla gönüllere ateş saldın mı cehennem ateşinin aslı oldun gitti.
- چون ز خشم آتش تو در دلها زدی ** مایهی نار جهنم آمدی
- Ateşin burada nasıl adamları yakarsa ondan meydana gelen eser de orada seni yakar.
- آتشت اینجا چو آدم سوز بود ** آنچ از وی زاد مرد افروز بود
- Kızgınlığın ateşin adamlara saldırmakta ya… Ondan meydana gelen ateş de adamlara saldırır.
- آتش تو قصد مردم میکند ** نار کز وی زاد بر مردم زند
- O yılana, akrebe benzeyen sözlerin yılan ve akrep olur da seni kuyruğundan yakalar. 3475
- آن سخنهای چو مار و کزدمت ** مار و کزدم گشت و میگیرد دمت