English    Türkçe    فارسی   

3
3506-3515

  • Dilediğin şeyi yavaş yavaş, fakat sağlam bir halde yapman lâzım… İşte bu yavaşlık, sana bunu öğretmek içindir.
  • این تانی از پی تعلیم تست ** که طلب آهسته باید بی سکست
  • Daima akıp duran küçük bir dere ne pislenir, ne kokar.
  • جو یکی کوچک که دایم می‌رود ** نه نجس گردد نه گنده می‌شود
  • Bu yavaşlıkla insan, ikbale, devlete erişir. Yavaşlık, yumurtadır, devlet de kuşlara benzer.
  • زین تانی زاید اقبال و سرور ** این تانی بیضه دولت چون طیور
  • A inatçı adam, kuş hiç yumurtaya benzer mi? Ama yumurtadan çıkar ya!
  • مرغ کی ماند به بیضه‌ای عنید ** گرچه از بیضه همی آید پدید
  • Sen de davran da cüz’ülerin, yumurtalarından kuşlar çıkarsın. 3510
  • باش تا اجزای تو چون بیضه‌ها ** مرغها زایند اندر انتها
  • Yılan yumurtası da serçe kuşu yumurtasına benzer, fakat aralarında ne fark var?
  • بیضه‌ی مار ارچه ماند در شبه ** بیضه گنجشک را دورست ره
  • Armut da elmaya benzer, benzer ama aralarında farkları bil ey yüce kişi!
  • دانه‌ی آبی به دانه سیب نیز ** گرچه ماند فرقها دان ای عزیز
  • Yapraklar da bakılınca bir renktedir. Fakat meyveleri çeşit çeşittir.
  • برگها هم‌رنگ باشد در نظر ** میوه‌ها هر یک بود نوعی دگر
  • Yapraklara benzeyen bedenler de birbirine benzer… Benzer ama herkes bir iş için yaratılmıştır.
  • برگهای جسمها ماننده‌اند ** لیک هر جانی بریعی زنده‌اند
  • Halk yolda her bir tarzda yürür durur; fakat birisi zevk içinde, öbürü dertli, kederli! 3515
  • خلق در بازار یکسان می‌روند ** آن یکی در ذوق و دیگر دردمند