Onun sözü sihirdir, seni yıkar harap eder… Benim sözüm de sihir ama onun sihrini defeder” der!
گفت او سحرست و ویرانی تو ** گفت من سحرست و دفع سحر او
Konuk öldüren mescide konuklamak isteyeni menetmeye kalkışanların tekrar ona öğüt vermeleri
مکرر کردن عاذلان پند را بر آن مهمان آن مسجد مهمان کش
O güzel yiğit, o Peygamber; “Sözde sihir hassası var” dedi, doğru da söyledi.
گفت پیغامبر که ان فی البیان ** سحرا و حق گفت آن خوش پهلوان
Ey kerem sahibi kendine gel, yiğitlik taslama, mescidimizi de töhmet altında bırakma, bizi de!4080
هین مکن جلدی برو ای بوالکرم ** مسجد و ما را مکن زین متهم
Bir düşman düşmanlığından bir söz söyler… Bir alçak, yarın bize bir ateştir salar…
که بگوید دشمنی از دشمنی ** آتشی در ما زند فردا دنی
Onu zalimin birisi boğdu, mescidi de kurtulmak için bahane etti.
که بتاسانید او را ظالمی ** بر بهانهی مسجد او بد سالمی
Mescidin adı çıkmış zaten. O da konuk, mescitte konukladı da öldü derler, ben de kurtulurum dedi, diyebilir.
تا بهانهی قتل بر مسجد نهد ** چونک بدنامست مسجد او جهد
Ey canı pek adam, bizi töhmet altında bırakma… Zaten düşmanların hilelerinden emin değiliz.
تهمتی بر ما منه ای سختجان ** که نهایم آمن ز مکر دشمنان
Hadi yürü, yiğitliğini bırak, bu ham sevdayı pişirmeye kalkışma. Zuhal yıldızı arşınla ölçülemez!4085
هین برو جلدی مکن سودا مپز ** که نتان پیمود کیوان را بگز
Senin gibi çokları bahttan, talihten dem vurdular ama sonunda birer birer, tutam tutam sakallarını yoldular!
چون تو بسیاران بلافیده ز بخت ** ریش خود بر کنده یک یک لخت لخت
Aklını başına al da bu dedikoduyu kısa kes, yürü git… Kendini de vebale sokma, bizi de!”
هین برو کوتاه کن این قیل و قال ** خویش و ما را در میفکن در وبال
Konuğun, onlara sırtına Sultan Mahmud’un davulu konmuş ve nöbet vurulması âdet olmuş deveyi bile defle kuşları kaçıran ekin bekçisinin kaçırdığını anlatarak misal getirmek suretiyle cevap vermesi
جواب گفتن مهمان ایشان را و مثل آوردن بدفع کردن حارس کشت به بانگ دف از کشت شتری را کی کوس محمودی بر پشت او زدندی