English    Türkçe    فارسی   

4
1147-1156

  • Bu devlerden, perilerden baş çeken olursa, bütün melekler, onları tutar, bağlar, tomruğa vurur!
  • ور ازین دیوان و پریان سر کشند ** جمله را املاک در چنبر کشند
  • Dev, bir an bile hileye düzene girişir de eğri büğrü yürürse derhal başına şimşek gibi bir kamçıdır gelir!
  • دیو یک دم کژ رود از مکر و زرق ** تازیانه آیدش بر سر چو برق
  • Sen de Süleyman’a benze de, devlerin, yapına yardım etsinler, taş kessinler!
  • چون سلیمان شو که تا دیوان تو ** سنگ برند از پی ایوان تو
  • Süleyman gibi vesvesesiz, hilesiz ol da cinle dev, senin de buyruğuna uysun! 1150
  • چون سلیمان باش بی‌وسواس و ریو ** تا ترا فرمان برد جنی و دیو
  • Senin hatemin bu gönüldür... Aklını başına al da dev, hatemini ağlamasın!
  • خاتم تو این دلست و هوش دار ** تا نگردد دیو را خاتم شکار
  • Avladı, ele geçirdimi artık sana boyuna Süleymanlık eder... Hatemli devden sakın vesselâm!
  • پس سلیمانی کند بر تو مدام ** دیو با خاتم حذر کن والسلام
  • Gönül, o Süleymanlık gelip geçici bir şey değildir... Sen zahiren de Süleymanlık etme kabiliyetindesin, içinde de o ehliyet var senin.
  • آن سلیمانی دلا منسوخ نیست ** در سر و سرت سلیمانی کنیست
  • Dev de bir zaman olur, Süleyman’lık eder ama her dokumacı nerden atlas dokuyacak?
  • دیو هم وقتی سلیمانی کند ** لیک هر جولاهه اطلس کی تند
  • Elini oynatır ama ikisinin arasında ne kadar fark var? 1155
  • دست جنباند چو دست او ولیک ** در میان هر دوشان فرقیست نیک
  • Şaire Padişahın ihsanı, Ebülhasan adındaki vezirin o ihsanı arttırması
  • قصه‌ی شاعر و صله دادن شاه و مضاعف کردن آن وزیر بوالحسن نام
  • Şairin biri, padişahtan elbise almak, rütbeye erişmek, ihsana nail olmak ümidiyle bir şiir yazıp götürdü.
  • شاعری آورد شعری پیش شاه ** بر امید خلعت و اکرام و جاه