English    Türkçe    فارسی   

5
940-949

  • Horoz şehvete mensuptur, şehvetine pek tapar. O zehirli ve kötü şaraptan sarhoştur. 940
  • شهوتی است او و بس شهوت‌پرست  ** زان شراب زهرناک ژاژ مست 
  • Şehvet soy üretmek için olmasaydı Adem utancından kendisini hadım ederdi.
  • گرنه بهر نسل بود ای وصی  ** آدم از ننگش بکردی خود خصی 
  • Melun İblis, Tanrı’ya avlanabilmek için bana kuvvetli bir tuzak lazım dedi.
  • گفت ابلیس لعین دادار را  ** دام زفتی خواهم این اشکار را 
  • Tanrı, ona altın, gümüş ve at gösterdi, halkı bunlarla aldatabilirsin dedi.
  • زر و سیم و گله‌ی اسپش نمود  ** که بدین تانی خلایق را ربود 
  • İblis, zahiren bunu beğendi. Beğendi ama suratını ekşitti, sıkılmış turunç gibi dudaklarını sarkıttı.
  • گفت شاباش و ترش آویخت لنج  ** شد ترنجیده ترش هم‌چون ترنج 
  • Tanrı, o geberesiceye güzel madenlerden altın ve mücevheratı armağan etti. 945
  • پس زر و گوهر ز معدنهای خوش  ** کرد آن پس‌مانده را حق پیش‌کش 
  • A melun dedi, şu tuzağı da al. Şeytan dedi ki: Ey güzel yardımcı daha artır.
  • گیر این دام دگر را ای لعین  ** گفت زین افزون ده ای نعم‌المعین 
  • Yağlı, ballı şeylerle ağır ve değerli şaraplar ve bir çok ipek elbiseler verdi.
  • چرب و شیرین و شرابات ثمین  ** دادش و بس جامه‌ی ابریشمین 
  • Şeytan dedi ki: Yarabbi, imdat et, bundan fazla isterim. Ver de onları iplerimle adamakıllı bağlıyayım.
  • گفت یا رب بیش ازین خواهم مدد  ** تا ببندمشان به حبل من مسد 
  • Bu suretle erkek ve yürekli sarhoşların, erkekçesine o bağları koparsınlar.
  • تا که مستانت که نر و پر دلند  ** مردوار آن بندها را بسکلند