- Bu sözün sonu yoktur. Fare, bir gün kurbağaya ey akıl kandili dedi;   2665
 
		    - این سخن پایان ندارد گفت موش  ** چغز را روزی کای مصباح هوش 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Zaman oluyor ki sana bir sır söylemek istiyorum. Halbuki sen suyun dibinde bulunuyorsun.
 
		    - وقتها خواهم که گویم با تو راز  ** تو درون آب داری ترکتاز 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Su kıyısında nâra atıyorum ama suyun içindeyken âşıkların nârasını duymuyorsun sen.
 
		    - بر لب جو من ترا نعرهزنان  ** نشنوی در آب نالهی عاشقان 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Ey yiğit er, ben bu muayyen buluşma vakitleri ile kanaat edemiyor, senin sohbetine doyamıyorum.
 
		    - من بدین وقت معین ای دلیر  ** مینگردم از محاکات تو سیر 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Namaz ve yol gösteren ibadet, beş vakit olarak farz edildi. Fakat âşıklar daima namazdadır.
 
		    - پنج وقت آمد نماز و رهنمون  ** عاشقان را فی صلاة دائمون 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Ve sarhoşluk o başlardaki mahmurluk, ne beş vakitle yatışır, ne beş yüz bin vakitle.   2670
 
		    - نه به پنج آرام گیرد آن خمار  ** که در آن سرهاست نی پانصد هزار 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - “Beni az ziyaret et” sözü âşıklara göre değildir. Doğru özlü âşıkların canı, pek susuzdur.
 
		    - نیست زر غبا وظیفهی عاشقان  ** سخت مستسقیست جان صادقان 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - “Beni az ziyaret et “sözü, balıklara göre değildir. Çünkü onların canları, deniz olmadıkça hiçbir şeyle ünsiyet edemez.
 
		    - نیست زر غبا وظیفهی ماهیان  ** زانک بیدریا ندارند انس جان 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Bu denizin suyu pek korkunçtur ama balıkların mahmurluğuna göre bir yudumcuktur.
 
		    - آب این دریا که هایل بقعهایست  ** با خمار ماهیان خود جرعهایست 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Âşığa bir an ayrılık, bir yıl gibi gelir. Bir yıllık vuslat bile onca bir hayalden ibarettir.
 
		    - یک دم هجران بر عاشق چو سال  ** وصل سالی متصل پیشش خیال