English    Türkçe    فارسی   

5
2933-2957

  • Eğer Tanrı,bir adamdan şeytanı sürüp kovmak diler de buna rağmen Şeytan,her an o adamın derdini arttırırsa,
  • دفع او می‌خواهد و می‌بایدش  ** دیو هر دم غصه می‌افزایدش 
  • Bu şeytana kul olmak gerek. Çünkü her mecliste üstün çıkan o.
  • بنده‌ی این دیو می‌باید شدن  ** چونک غالب اوست در هر انجمن 
  • Ben, aman Şeytan bunu benden kapmasın der durursam peki,böyle bir anda o ihsanlar sahibi Tanrı neden elimi tutmaz. 2935
  • تا مبادا کین کشد شیطان ز من  ** پس چه دستم گیرد آنجا ذوالمنن 
  • Onun dilediği oluyorsa artık benim işim kimden düzelir ki?
  • آنک او خواهد مراد او شود  ** از کی کار من دگر نیکو شود 
  • Şeytanın Tanrı kapısındaki hali
  • مثل شیطان بر در رحمان 
  • Haşa;Tanrı,neyi dilerse o olur. O,mekan aleminde de hakimdir, mekansızlık aleminde de.
  • حاش لله ایش شاء الله کان  ** حاکم آمد در مکان و لامکان 
  • Hiçbir kimse,onun ülkesinde onun emri olmadıkça bir kılı bile kımıldatamaz.
  • هیچ کس در ملک او بی‌امر او  ** در نیفزاید سر یک تای مو 
  • Mülk onundur,ferman onun.Onun kapısında en aşağılık köpek, Şeytandır,
  • ملک ملک اوست فرمان آن او  ** کمترین سگ بر در آن شیطان او 
  • Türkmenin, kapısında bir köpeği olsa,o köpek,onun kapısına yüzünü,başını koyup yatsa, 2940
  • ترکمان را گر سگی باشد به در  ** بر درش بنهاده باشد رو و سر 
  • Evin çocukları,kuyruğunu bile çekseler aldırmaz, onların ellerinde oyuncak olur.
  • کودکان خانه دمش می‌کشند  ** باشد اندر دست طفلان خوارمند 
  • Fakat yoldan bir yabancı geçse erkek arslan gibi ona saldırır.
  • باز اگر بیگانه‌ای معبر کند  ** حمله بر وی هم‌چو شیر نر کند 
  • Çünkü 'Kafirlere şiddetlidir',dosta gül gibidir, düşmana diken gibi.
  • که اشداء علی الکفار شد  ** با ولی گل با عدو چون خار شد 
  • Türkmen,ona tutmaç suyu bile verse o, buna razı olur, bekçiliğini yapar.
  • ز آب تتماجی که دادش ترکمان  ** آنچنان وافی شدست و پاسبان 
  • Peki, köpek Şeytanı da Tanrı yaratmıştır. Onda yüzlerce düşünce, yüzlerce hile halk etmiştir. 2945
  • پس سگ شیطان که حق هستش کند  ** اندرو صد فکرت و حیلت تند 
  • İyinin,kötünün yüzsuyunu gidersin diye yüzsularını ona gıda etmiştir.
  • آب روها را غذای او کند  ** تا برد او آب روی نیک و بد 
  • Halkın yüzsuyu, ona verilen tutmaç suyudur. Şeytan bunu yer,bununla doyar.
  • این تتماجست آب روی عام  ** که سگ شیطان از آن یابد طعام 
  • Böyle olduğu halde nasıl olur da canı, kudret otağının önünde kurban olmaz?
  • بر در خرگاه قدرت جان او  ** چون نباشد حکم را قربان بگو 
  • İyilerden de,kötülerden de sürü sürü nice kişiler var ki ayaklarını yere döşemiş, köpek gibi o kapıya yönelmiştir.
  • گله گله از مرید و از مرید  ** چون سگ باسط ذراعی بالوصید 
  • Hepsi de Tanrılık mağarasının eşiğinde köpek gibi yatmışlar, zerre zerre buyruk beklemede,kulak kabartmadalar. 2950
  • بر در کهف الوهیت چو سگ  ** ذره ذره امرجو بر جسته رگ 
  • Ey köpek Şeytan, halk bu yola ayak bastı mı onları sına.
  • ای سگ دیو امتحان می‌کن که تا  ** چون درین ره می‌نهند این خلق پا 
  • Saldır onlara, onları buraya koma. Bu suretle bak bakalım,doğrulukta hangisi er, hangisi dişi?
  • حمله می‌کن منع می‌کن می‌نگر  ** تا که باشد ماده اندر صدق و نر 
  • “Tanrıya sığınırım” neden denir? Köpek, kızıp saldırmaya başlayınca değil mi?
  • پس اعوذ از بهر چه باشد چو سگ  ** گشته باشد از ترفع تیزتگ 
  • Ey Hıta Türkü "Tanrı'ya sığınırım" demek, köpeğe bağır, yolu aç da,
  • این اعوذ آنست کای ترک خطا  ** بانگ بر زن بر سگت ره بر گشا 
  • Otağının kapısına geleyim, senin cömertliğinden bir hacet dileyeyim demektir. 2955
  • تا بیایم بر در خرگاه تو  ** حاجتی خواهم ز جود و جاه تو 
  • Türk, köpeğin saldırışından âciz olunca bu "Tanrı'ya sığınırım" demek, bu feryadetmek, yerinde bir iş değildir.
  • چونک ترک از سطوت سگ عاجزست  ** این اعوذ و این فغان ناجایزست 
  • Türk de "Tanrı'ya sığınırım" bu köpekten. Bu köpeğin yüzünden yurdumda âciz kaldım.
  • ترک هم گوید اعوذ از سگ که من  ** هم ز سگ در مانده‌ام اندر وطن