English    Türkçe    فارسی   

2
3809-3810

  • Bir bölüğünün de bu hayret edilecek şey yüzünden yakini arttı. Allah, doğru yolu daha iyi bilir.
  • قوم دیگر را یقین در ازدیاد ** زین عجب و الله أعلم بالرشاد
  • Bir bölüğüyse bu kerameti kabul etmeyip hamhalat bir halde ebedî nâkıs olarak kaldı, söz de burada bitti. 3810
  • قوم دیگر ناپذیرا ترش و خام ** ناقصان سرمدی تم الکلام‏