- 
		   روز بیگه لاشه لنگ و ره دراز ** کارگه ویران عمل رفته ز ساز   1225
- Gün geçip gitmiş, akşam çağı gelip çatmış, leş gibi beden topallamakta, yolsa uzun. İş görülecek yer yıkık iş işten geçmiş..
- 
		    بیخهای خوی بد محکم شده ** قوت بر کندن آن کم شده
- Kötü huyların kökleri kuvvetlenmiş, onu kökünden söküp çıkarma kuvveti de azalmış!
- 
		  فرمودن والی آن مرد را که این خار بن را که نشاندهای بر سر راه بر کن
- Valinin, yola diken ekene “Yola diktiğin dikenleri sök” diye emir vermesi
- 
		    همچو آن شخص درشت خوش سخن ** در میان ره نشاند او خار بن
- Bu iş, o tatlı sözlü, fakat kötü huylu adamın yol üstüne diken dikmesine benzer.
- 
		    ره گذریانش ملامتگر شدند ** بس بگفتندش بکن این را نکند
- Yoldan geçenler ona darılmaya başladılar, bu dikenleri sök diye bir hayli söylediler, fakat fayda etmedi.
- 
		    هر دمی آن خار بن افزون شدی ** پای خلق از زخم آن پر خون شدی
- Her an o dikenler çoğalmakta, halkın ayağı dikenler yüzünden kanamaktaydı.
- 
		   جامههای خلق بدریدی ز خار ** پای درویشان بخستی زار زار   1230
- Halkın elbisesi dikenlerden yırtılmakta, yoksulların ayakları paramparça olmaktaydı.
- 
		    چون به جد حاکم بدو گفت این بکن ** گفت آری بر کنم روزیش من
- Vali, ona “Mutlaka bunları sök” dedikçe. “ Evet, bir gün sökerim” diyordu.
- 
		    مدتی فردا و فردا وعده داد ** شد درخت خار او محکم نهاد
- Bir müddet “Yarın, yarın” diye vade verip durdu. Bu müddet için de diktiği dikenler kökleşti, kuvvetlendi.
- 
		    گفت روزی حاکمش ای وعده کژ** پیش آ در کار ما وا پس مغژ
- Vali, bir gün “ Ey vadin de durmayan, beri gel, emrettiğimiz işi sürüncemede bırakma” dedi.
- 
		    گفت الایام یا عم بیننا ** گفت عجل لا تماطل دیننا
- Adam dedi ki: Babacığım, bir hayli gün var, bugün olmazsa yarın! ”Vali “ Hayır, acele davran, işi savsaklama.