- 
		    عقل با عقل دگر دو تا شود ** نور افزون گشت و ره پیدا شود
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Akıl başka bir akılla birleşti mi nur artar, yol meydana çıkar.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    نفس با نفس دگر خندان شود ** ظلمت افزون گشت و ره پنهان شود
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Fakat nefis, bir başka nefisle sevinir, gülerse karanlık çoğalır, yol gizlenir.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    یار چشم تست ای مرد شکار ** از خس و خاشاک او را پاک دار
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ey avcı, dost senin gözündür. Onu çerçöpten arı tut.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    هین به جاروب زبان گردی مکن ** چشم را از خس ره آوردی مکن
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Sakın dil süpürgesiyle ona toz kondurma. Göze tozu toprağı hediye götürme.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   چون که مومن آینهی مومن بود ** روی او ز آلودگی ایمن بود   30
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Zira mümin, müminin aynası olunca yüzü buğulanmadan kurtulur.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    یار آیینه ست جان را در حزن ** در رخ آیینهای جان دم مزن
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Mahzunluk zamanında dost, can aynasıdır. Aynanın yüzünü nefesle buğulandırma.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    تا نپوشد روی خود را در دمت ** دم فرو خوردن بباید هر دمت
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Nefesinden buğulanıp yüzünü senden örtmemesi için her nefeste soluğunu tutman lâzım.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    کم ز خاکی چون که خاکی یار یافت ** از بهاری صد هزار انوار یافت
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Topraktan aşağı mısın ki? Toprak bile sevgiliyi bulunca bir bahar yüzünden yüz binlerce çiçeğe kavuştu.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    آن درختی کاو شود با یار جفت ** از هوای خوش ز سر تا پا شکفت
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - O yaş ağaç, sevgiliyle buluşunca hoş bir hava yüzünden baştan ayağa açıldı, donandı.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   در خزان چون دید او یار خلاف ** در کشید او رو و سر زیر لحاف   35
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Fakat gözün aykırı bir dost görünce başını, yüzünü yorgana çekti.