- 
		    در میان چوب گوید کرم چوب  ** مر کرا باشد چنین حلوای خوب 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Tahtanın içindeki kurt, kimin böyle güzel helvası var der. 
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    کرم سرگین در میان آن حدث  ** در جهان نقلی نداند جز خبث 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Bok böceği, bok içinde yaşar ve alemde pislikten başka bir meze bilmez.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
	      
		  
		  - 
		  مناجات 
 
	      
	       
	      
	       
	      
		  - Münacat
 
		  
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   ای خدای بینظیر ایثار کن  ** گوش را چون حلقه دادی زین سخن    305
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Ey eşi, benzeri olamayan Allah, mademki bu sözü kulağımıza küpe yaptın, ihsanda bulun, bu sözleri bol bol saç! 
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    گوش ما گیر و بدان مجلس کشان  ** کز رحیقت میخورند آن سرخوشان 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Kulağımızı tut, bizi o sarhoşların halis şarabını içtikleri meclise çek, oraya götür.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    چون به ما بویی رسانیدی ازین  ** سر مبند آن مشک را ای رب دین 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Madem ki bize bundan bir koku duyurdun, ey din Allahsı o tulumun ağzını kapama. 
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    از تو نوشند ار ذکورند ار اناث  ** بیدریغی در عطا یا مستغاث 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ey kendisine sığınılan Allah, ey kendisinden imdat istenen Rab, esirgeme, ihsan et de erkek, kadın herkes, senin şarabından içsin!
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    ای دعا ناگفته از تو مستجاب  ** داده دل را هر دمی صد فتح باب 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ey duaları duadan önce duyan, muratları istenmeden veren Allah, gönüle her an yüzlerce kapı açarsın. 
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   چند حرفی نقش کردی از رقوم  ** سنگها از عشق آن شد همچو موم    310
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Birkaç harftir yazdın. Taşlar bile o harflerin sevgisiyle eridi muma döndü.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    نون ابرو صاد چشم و جیم گوش  ** بر نوشتی فتنهی صد عقل و هوش 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Yüzlerce akla, fikre fitne olarak kaş nununu, göz sadını, kulak cimini yazdın. 
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    زان حروفت شد خرد باریکریس  ** نسخ میکن ای ادیب خوشنویس 
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Akıl o harfler yüzünden ince eleyip sık dokumaya koyuldu. Ey yazısı güzel edip, bunları boz!