English    Türkçe    فارسی   

2
2703-2712

  • Dolandırıcı müşteri olamaz. Müşteri gibi görünse bile bu, hileden, düzenden ibarettir.
  • مشتری نبود کسی را راه زن ** ور نماید مشتری مکر است و فن‏
  • Kim bilir, bu hasetçinin kabağında ne var? Tanrı, bu düşmanın elinden bizi kurtar, feryadımıza yetiş!
  • تا چه دارد این حسود اندر کدو ** ای خدا فریاد ما را زین عدو
  • Bir kere daha bana üfürür, beni bir kere daha afsunlarsa bu hırsız, hırkamı kaptı gitti! 2705
  • گر یکی فصلی دگر در من دمد ** در رباید از من این ره زن نمد
  • BASLIK YOK
  • نالیدن معاویه به حضرت حق تعالی از ابلیس و نصرت خواستن‏
  • Onun bu sözü duman gibidir. Ey Tanrı, elimi tut, yoksa kilimim elden gider.
  • این حدیثش همچو دود است ای اله ** دست گیر ار نه گلیمم شد سیاه‏
  • Bir delil getirmekle İblis’e üst olamam. Çünkü o, her yüce, her aşağılık kişinin fitnecisi, imtihancısıdır.
  • من به حجت بر نیایم با بلیس ** کاوست فتنه‏ی هر شریف و هر خسیس‏
  • “Allemel esma” ya bey olan Âdem bile bu köpeğin yıldırım gibi koşuşuna karşı yaya kalmıştır.
  • آدمی که علم الاسما بک است ** در تک چون برق این سگ بی‏تک است‏
  • Şeytan, onu bile cennetten yeryüzüne atmıştır. Âdem bile Simâk burcundayken balık gibi onun oltasına düşmüş,
  • از بهشت انداختش بر روی خاک ** چون سمک در شست او شد از سماک‏
  • “Rabbenâ, zalemnâ” diye ağlayıp feryat etmiştir. Onun hilesine, düzenine nihayet yoktur. 2710
  • نوحه‏ی إنا ظلمنا می‏زدی ** نیست دستان و فسونش را حدی‏
  • Onun her sözünde bir şey vardır, her sözünde yüz binlerce sihir gizlidir.
  • اندرون هر حدیث او شر است ** صد هزاران سحر در وی مضمر است‏
  • Erlerin erliklerini bir nefeste bağlar; kadının erkeğin hevesini bir nefeste arttırır.
  • مردی مردان ببندد در نفس ** در زن و در مرد افروزد هوس‏