- Ey ten gemisine binmiş, uykuya dalmış adam, denizi gördün ama asıl denizin denizine bak!
- ای تو در کشتی تن رفته به خواب ** آب را دیدی نگر در آب آب
- Denizin de bir denizi var, onu sürüp duruyor. Ruhun da bir ruhu var, onu istediği tarafa çeker çevirir?
- آب را آبیست کو میراندش ** روح را روحیست کو میخواندش
- Güneş, bütün varlık ekinini suladığı vakit Musa neredeydi, İsa nerde? 1275
- موسی و عیسی کجا بد کفتاب ** کشت موجودات را میداد آب
- Allah bu yaya kiriş taktığı zaman Âdem neredeydi, Havva nerede?
- آدم و حوا کجا بد آن زمان ** که خدا افکند این زه در کمان
- Bu söz de noksandır, bu sözün de bir neticesi yoktur. Noksan olmayan söz o tarafa, hakikat âlemine ait olan sözdür.
- این سخن هم ناقص است و ابترست ** آن سخن که نیست ناقص آن سرست
- eksik
- گر بگوید زان بلغزد پای تو ** ور نگوید هیچ از آن ای وای تو
- Fakat sana söylense hemencecik o misale yapışır, o sureti hakikat sanırsın a yiğidim!
- ور بگوید در مثال صورتی ** بر همان صورت بچفسی ای فتی
- Ot gibi ayağın yere bağlı… Hakikate erişemez de bir yelle başını sallar durursun. 1280
- بستهپایی چون گیا اندر زمین ** سر بجنبانی ببادی بییقین
- Ayağın yok ki bir yerden bir yere gidebilesin yahut çalışıp çabalayıp ayağını bu balçıktan kurtarasın.
- لیک پایت نیست تا نقلی کنی ** یا مگر پا را ازین گل بر کنی
- Nasıl kurtarabilir, nasıl bu balçıktan ayağının çekebilirsin? Hayatın bu balçıktan. Hayatını terk etmekse senin için pek müşkül bir şey!
- چون کنی پا را حیاتت زین گلست ** این حیاتت را روش بس مشکلست