English    Türkçe    فارسی   

3
1371-1380

  • Küfür, cahillikten meydana gelir, fakat küfrün takdiri, Allah’ın bilgisidir, (Allah, kâfirin kâfirliğini ezelde bilir, bildiği gibi de zuhur eder). Rüya ve mülayimlik manasına gelen hilm ile sümük manasına gelen hilm nasıl bir olur?
  • کفر جهلست و قضای کفر علم ** هر دو کی یک باشد آخر حلم و خلم
  • Çirkin resim, ressamın çirkinliğini icap ettirmez ya. Çirkini de yaptığına, yapabildiğine bir delil olur ancak.
  • زشتی خط زشتی نقاش نیست ** بلک از وی زشت را بنمودنیست
  • Hatta hem çirkin resmi, hem de güzel resmi yapabildiğinden ressamın, kuvvetli bir ressam olduğuna delildir.
  • قوت نقاش باشد آنک او ** هم تواند زشت کردن هم نکو
  • Bu bahsi açar, düzüp koşarsam sual ve cevaplar uzar gider.
  • گر کشانم بحث این را من بساز ** تا سال و تا جواب آید دراز
  • Ben de aşk nüktesinin zevkini kaybederim. Allah’a hizmet, başka bir şekle döner, maksat hidayetten dalâlet olur. 1375
  • ذوق نکته‌ی عشق از من می‌رود ** نقش خدمت نقش دیگر می‌شود
  • Hayretin, mübahase ve düşünceye mâni olduğuna dair misal
  • مثل در بیان آنک حیرت مانع بحث و فکرتست
  • Saçı sakalı kır bir adam, iyi bir berberin önüne gider de,
  • آن یکی مرد دومو آمد شتاب ** پیش یک آیینه دار مستطاب
  • “Yiğidim, saçımdaki sakalımdaki akları ayır, yol. Bir yeni gelin aldım der.
  • گفت از ریشم سپیدی کن جدا ** که عروس نو گزیدم ای فتی
  • Berber, adamın sakalını dipten tıraş ederek kılları önüne kor da der ki: “Benim bir işim çıktı sen ayırıver!”
  • ریش او ببرید و کل پیشش نهاد ** گفت تو بگزین مرا کاری فتاد
  • İşte bunun gibi bu sual, şu da cevabı, artık sen ayırıver… Din kaygısı, bunlarla uğraşmaya vakit bırakmaz.
  • این سال وآن جوابست آن گزین ** که سر اینها ندارد درد دین
  • Birisi Zeyd’e bir sille vurur. Zeyd de hileye sapıp onu dövmek üzere üstüne saldırınca, 1380
  • آن یکی زد سیلیی مر زید را ** حمله کرد او هم برای کید را