Fakat sonradan görür ki el kesilmiş, bir hayli de kan akmış da haberi bile yok!
خود ببیند دست رفته در ضرر ** خون ازو بسیار رفته بیخبر
Ten, ruhun elbisesine benzer, bu el de ruhun elinin yenidir, bu ayak da ruhun ayağına giydiği mesttir
در بیان آنک تن روح را چون لباسی است و این دست آستین دست روحست واین پای موزهی پای روحست
Bil ki bu ten, elbiseye benzer. Yürü, bu elbiseyi giyeni ara, elbiseye sürünüp durma.1610
تا بدانی که تن آمد چون لباس ** رو بجو لابس لباسی را ملیس
Ruha Allah’ı tevhit etmek hoş gelir. Görünmeyen bir başka el, ayak var.
روح را توحید الله خوشترست ** غیر ظاهر دست و پای دیگرست
Rüyada el, ayak görür, bir şey alır, bir yere gider, birisiyle görüşür, konuşursun ya… Onu hakikat bil saçma zannetme.
دست و پا در خواب بینی و ایتلاف ** آن حقیقت دان مدانش از گزاف
Sen, bedensiz bir bedene sahipsin, gayri canının cisminden çıkacağından korkma.
آن توی که بی بدن داری بدن ** پس مترس از جسم و جان بیرون شدن
Dağda halvet eden dervişin hikâyesi
حکایت آن درویش کی در کوه خلوت کرده بود و بیان حلاوت انقطاع و خلوت و داخل شدن درین منقبت کی انا جلیس من ذکرنی و انیس من استانس بی گر با همهای چو بی منی بی همهای ور بی همهای چو با منی با همهای
”Dağlarda oturan bir derviş vardı. Yalnızlık, onun arkadaşı ve nedimiydi.
بود درویشی بکهساری مقیم ** خلوت او را بود هم خواب و ندیم
Allah şarabını içmiş olduğundan erkeklerin sözlerinden de usanmıştı, kadınların sözlerinden de.1615
چون ز خالق میرسید او را شمول ** بود از انفاس مرد و زن ملول
Bize bir yerde oturup yerleşmek nasıl kolay geliyorsa bazı kimselere de bir yerden bir yere gezip durmak öyle kolay gelir.
همچنانک سهل شد ما را حضر ** سهل شد هم قوم دیگر را سفر
Sen, nasıl ululuğa âşıksan bir sanatkâr da mesela demirciliğe âşıktır.
آنچنانک عاشقی بر سروری ** عاشقست آن خواجه بر آهنگری
Herkesi bir iş için yetiştirmişler, gönlüne o işin meylini vermişlerdir.
هر کسی را بهر کاری ساختند ** میل آن را در دلش انداختند