English    Türkçe    فارسی   

3
1791-1800

  • Kara saç, kara sakal, onun varlığıdır. Varlığından tek bir kıl bile kalmamalı.
  • هست آن موی سیه هستی او ** تا ز هستی‌اش نماند تای مو
  • Birisinin varlığı kalmadı mı pir ona derler. İster saçı sakalı siyah olsun, ister kır.
  • چونک هستی‌اش نماند پیر اوست ** گر سیه‌مو باشد او یا خود دوموست
  • O kara saç, kara sakal, insanlık sıfatıdır. Söylediğimiz kıl, sakal, bıyık kılları söylediğimiz saç baştaki değildir.
  • هست آن موی سیه وصف بشر ** نیست آن مو موی ریش و موی سر
  • İsa, beşikte “Genç olmadan şeyhsiz, piriz” diye bağırır.
  • عیسی اندر مهد بر دارد نفیر ** که جوان ناگشته ما شیخیم و پیر
  • Oğul, insan, insanlık sıfatlarının bir kısmından kurtuldu mu şeyh olmaz, fakat olgun bir adam olur. 1795
  • گر رهید از بعض اوصاف بشر ** شیخ نبود کهل باشد ای پسر
  • İnsanlık sıfatlarından bir tek kara kıl bile kalmadı mı şeyh olur, Allah’a makbul bir adam haline gelir.
  • چون یکی موی سیه کان وصف ماست ** نیست بر وی شیخ و مقبول خداست
  • Fakat bir adam yaşlansa da saçı sakalı ağarsa hakikatte ne pirdir, ne Allah hası!
  • چون بود مویش سپید ار با خودست ** او نه پیرست و نه خاص ایزدست
  • Varlığında insanlık sıfatlarından bir tek kıl bile kalsa mensup olamaz, âlem halkından birisidir o!
  • ور سر مویی ز وصفش باقیست ** او نه از عرش است او آفاقیست
  • Şeyh’in, oğullarına ağlamadığına özür getirmesi
  • عذر گفتن شیخ بهر ناگریستن بر فرزندان
  • Şeyh, kendisine bu sözü söyleyen karısına dedi ki: “Arkadaş, merhametim, şefkatim yok, yüreğim katı sanma,
  • شیخ گفت او را مپندار ای رفیق ** که ندارم رحم و مهر و دل شفیق
  • Biz, kâfirler, Allah’a küfranı nimette bulunmuş olmakla beraber onlara acırız. 1800
  • بر همه کفار ما را رحمتست ** گرچه جان جمله کافر نعمتست