- Kulak idrakin bir ân içinde gördüğü şeyleri, yıllarca dinlese bitmez. 1995
- آنک یک دم بیندش ادراک هوش ** سالها نتوان شنودن آن بگوش
- Mademki bunun sonu yok, hadi, var, yine o hamdinde âciz olduğum şeyi anlat!
- چونک پایانی ندارد رو الیک ** زانک لا احصی ثناء ما علیک
- O mumlar ulu Allah’tan ne çeşit nişanelerdir diye koşa koşa gidiyordum.
- پیشتر رفتم دوان کان شمعها ** تا چه چیزست از نشان کبریا
- Derken kendimden geçtim, acelemden yere yıkıldım, harap oldum.
- میشدم بی خویش و مدهوش و خراب ** تا بیفتادم ز تعجیل و شتاب
- Topraklara serildim, bir müddet akılsız, idraksiz bir halde kaldım.
- ساعتی بیهوش و بیعقل اندرین ** اوفتادم بر سر خاک زمین
- Sonra kendime gelip yine kalktım, yola düştüm. Fakat bir yere gidiyordum ki ne başım bendeydi ne ayağım! 2000
- باز با هوش آمدم برخاستم ** در روش گویی نه سر نه پاستم
- Mumların yedi adam şeklinde görünmesi
- نمودن آن شمعها در نظر هفت مرد
- Derken bu yedi mum, nurların ta lâcivert kubbeye kadar yükselen,
- هفت شمع اندر نظر شد هفت مرد ** نورشان میشد به سقف لاژورد
- Gündüzün nurlarını bile bir karaltı gibi gösteren, aydınlıklarıyla bütün nurları silip süpüren yedi adam şekline girdi.
- پیش آن انوار نور روز درد ** از صلابت نورها را میسترد
- Mumların yedi tane ağaç olması
- باز شدن آن شمعها هفت درخت
- Sonra o yedi adam, yedi tane ağaç oldu. İnsan yeşilliklerinden neşeleniyordu.
- باز هر یک مرد شد شکل درخت ** چشمم از سبزی ایشان نیکبخت
- Yapraklarının çokluğundan dalları görünmemekte, meyvelerinin bolluğundan yaprakları kaybolmaktaydı.
- زانبهی برگ پیدا نیست شاخ ** برگ هم گم گشته از میوهی فراخ