Bu yoksullar, açlıklarından bir yaprak için ah edip duruyorlar!2030
ز اشتیاق و حرص یک برگ درخت ** میزنند این بینوایان آه سخت
Sonra yine acaba ben mi kendimden değilim, ben mi hayale düştüm, gözüme görünen muhayyel bir ağacın dalına el attım, diyorum” demekteydi.
در هزیمت زین درخت و زین ثمار ** این خلایق صد هزار اندر هزار
Peygamberler bile ye’se düşünce kendilerine yalan söylendi sandılar ayetini oku da bak.
باز میگویم عجب من بیخودم ** دست در شاخ خیالی در زدم
Bu ayetteki “Küzzibû-tekzib edildiler, onlara yalan söylüyorsunuz dendi” kelimesini teşditsiz “Küzibû- Kendilerine yalan söylüyorlar sandılar” tarzında oku.
حتی اذا ما استیاس الرسل بگو ** تا بظنوا انهم قد کذبوا
Bu takdirde mana şöyle olur: Peygamberler bile kendilerini aldanmış sandılar.
این قرائت خوان که تخفیف کذب ** این بود که خویش بیند محتجب
Peygamberler bile kötü kişilerin ittifakına baktılar da şüpheye düştüler.2035
در گمان افتاد جان انبیا ** ز اتفاق منکری اشقیا
“Bu şüphe ve tereddütten sonra onlara yardım ettik. Neyse, sen bunları bırak da can ağacına gel!
جائهم بعد التشکک نصرنا ** ترکشان گو بر درخت جان بر آ
Kısmetin neyse ye, yedir deniyor!” ona, her an vahiyden sihirler öğretiliyordu da,
میخور و میده بدان کش روزیست ** هر دم و هر لحظه سحرآموزیست
Halk, “Şaşılacak şey, bu ses nedir? Sahrada ne ağaç var, ne meyve.
خلقگویان ای عجب این بانگ چیست ** چونک صحرا از درخت و بر تهیست
Kara sevdaya tutulmuş olanların yakınınızda bahçe var, sofra var demelerinden âdeta aptallaştık.
گیج گشتیم از دم سوداییان ** که به نزدیک شما باغست و خوان