- Ey gözü aydın imam, bize imamlık et… İmam olanın gözü açık olması lâzım.
- ای امام چشمروشن در صلا ** چشم روشن باید ایدر پیشوا
- Şeriat de körün imamlığı mekruhtur.
- در شریعت هست مکروه ای کیا ** در امامت پیش کردن کور را
- Hafız, akıllı ve fakih olsa bile körün imamlığı hoş değil. Sersem ve suçlu olsa bile gözü açık imam bu çeşit körden iyidir.
- گرچه حافظ باشد و چست و فقیه ** چشمروشن به وگر باشد سفیه
- Kör, pisliklerden çekinemez. Çekinmenin asıl sebebi, asıl vesilesi gözdür.
- کور را پرهیز نبود از قذر ** چشم باشد اصل پرهیز و حذر
- Kör yolda yürürken pisliği göremez. Dilerim, hiçbir müminin gözü kör olmasın. 2090
- او پلیدی را نبیند در عبور ** هیچ مومن را مبادا چشم کور
- Zahiri kör, görünen necasetlere bulaşır. Fakat can gözü kör olan kişi gizli olan, görünmeyen pisliklere bulaşır.
- کور ظاهر در نجاسهی ظاهرست ** کور باطن در نجاسات سرست
- Bu görünen pislik bir parça suyla arınır, fakat içte olan pislik, artıkça artar.
- این نجاسهی ظاهر از آبی رود ** آن نجاسهی باطن افزون میشود
- İçteki pislikler anlaşıldı mı gözyaşından başka bir şeyle temizlenemez.
- جز بب چشم نتوان شستن آن ** چون نجاسات بواطن شد عیان
- Allah, kâfire “Pis murdar” demiştir. Bu pislik, bu murdarlık, onun dışında değildir.
- چون نجس خواندست کافر را خدا ** آن نجاست نیست بر ظاهر ورا
- Kâfirin dışı, pisliklere bulaşmıştır. Pislik onun huyundadır, dinindedir. 2095
- ظاهر کافر ملوث نیست زین ** آن نجاست هست در اخلاق و دین