- Utanmadan ayakta durmaya kudreti kalmaz, rükûda Allah’ı tespih eder.
- قوت استادن از خجلت نماند ** در رکوع از شرم تسبیحی بخواند
- Allah’tan “Başını kaldır, rükûdan kıyama dön de Allah’ın sorgularına birer birer cevap ver” fermanı gelir.
- باز فرمان میرسد بردار سر ** از رکوع و پاسخ حق بر شمر
- O utanan kul, rükûdan başını kaldırır. Fakat olgun bir iş yapamamış olduğundan bu sefer yüzüstü düşer.
- سر بر آرد از رکوع آن شرمسار ** باز اندر رو فتد آن خامکار
- Yine emir gelir: “ Başını kaldır, secdeden kalk da yaptıklarından haber ver!”
- باز فرمان آیدش بردار سر ** از سجود و وا ده از کرده خبر
- Tekrar utana utana başını kaldırır ama yine yılan gibi yüzüstü düşüverir! 2160
- سر بر آرد او دگر ره شرمسار ** اندر افتد باز در رو همچو مار
- Allah, tekrar “ Başını kaldır da şöyle. Kıldan kıla yaptıklarını araştırmak istiyorum” der.
- باز گوید سر بر آر و باز گو ** که بخواهم جست از تو مو بمو
- Artık ayakta durmaya kuvveti kalmadığından, Allah’ın heybetli hitabı, canına tesir etmiş olduğundan,
- قوت پا ایستادن نبودش ** که خطاب هیبتی بر جان زدش
- O ağır yükün altında, yere oturur. Allah “Söyle bana…
- پس نشیند قعده زان بار گران ** حضرتش گوید سخن گو با بیان
- Sana nimet verdim, nasıl şükrettin? Sermaye verdim, hadi, göster kazandığını!” der.
- نعمتت دادم بگو شکرت چه بود ** دادمت سرمایه هین بنمای سود
- Kul, sağ yanına dönüp peygamberlere, o ululara selâm verir; 2165
- رو بدست راست آرد در سلام ** سوی جان انبیا و آن کرام