- Peygamberler, sebepleri gidermek için geldiler. Mucizelerini ta Zuhal yıldızına ulaştırdılar.
- انبیا در قطع اسباب آمدند ** معجزات خویش بر کیوان زدند
- Sebep ve vesilesiz denizi böldüler, ekmeksizin buğday yığınını buldular.
- بیسبب مر بحر را بشکافتند ** بی زراعت چاش گندم یافتند
- Çalışmaları yüzünden kum taneleri un olurdu. Keçinin yünlerini çektiler mi ellerinde ibrişim olurdu.
- ریگها هم آرد شد از سعیشان ** پشم بز ابریشم آمد کشکشان
- Bütün Kur’an, sebebi gidermeye aittir. Zahiren yoksul olan Peygamber’in yüceliğini, yine zahiren yüce olan Ebuleheb’in helâkini anlatır durur. 2520
- جمله قرآن هست در قطع سبب ** عز درویش و هلاک بولهب
- Ebabil kuşları iki üçtaş attılar mı o koca Habeş ordusunu kırıp geçirirler.
- مرغ بابیلی دو سه سنگ افکند ** لشکر زفت حبش را بشکند
- Ta yukarılarda uçan kuşun attığı bir taş, fili delik deşik eder.
- پیل را سوراخ سوراخ افکند ** سنگ مرغی کو به بالا پر زند
- Öldürülmüş adama kesilmiş öküzün kuyruğuyla vur da hemen dirilsin, kefeniyle kalksın.
- دم گاو کشته بر مقتول زن ** تا شود زنده همان دم در کفن
- Kesilmiş boğazı, yerinden davransın, kanını dökenlerden kanını istesin denir.
- حلقببریده جهد از جای خویش ** خون خود جوید ز خونپالای خویش
- Bunlar ve bunlara benzer daha nice şeyler var… Kur’an, baştan sona sebepleri, illetleri nefyeder vesselâm. 2525
- همچنین ز آغاز قرآن تا تمام ** رفض اسبابست و علت والسلام
- Fakat bunları anlamak, işi uzatıp duran aklın harcı değildir. Kulluk et de bunlar sana keşfolsun!
- کشف این نه از عقل کارافزا شود ** بندگی کن تا ترا پیداشود