- Peygamberler dediler ki: “ Gönülde bir illet yüzünden insan, doğruyu anlamaz, sapıtır.
- انبیا گفتند در دل علتیست ** که از آن در حقشناسی آفتیست
- O yüzden nimetler, umumiyetle illet olur. Hastalıkta yenen yemek insana hiç kuvvet verir mi?
- نعمت از وی جملگی علت شود ** طعمه در بیمار کی قوت شود
- Ey inatçı, önüne nice güzelim nimetler geldi de hepsi kötüleşti, saf olanlar bile bulandı gitti!
- چند خوش پیش تو آمد ای مصر ** جمله ناخوش گشت و صاف او کدر
- Bu güzelliklerin düşmanı sensin… Neye elini vurdunsa kötü oldu. 2680
- تو عدو این خوشیها آمدی ** گشت ناخوش هر چه بر وی کف زدی
- Senin dostun; senin âşinan olan, sence hor, hakir sayıldı.
- هر که اوشد آشنا و یار تو ** شد حقیر و خوار در دیدار تو
- Sana yabancı olan, seninle uzlaştı. Sence o büyük ve yüce oldu.
- هر که او بیگانه باشد با تو هم ** پیش تو او بس مهاست و محترم
- Bu da o, hastalığın tesirinden… O illetin zehri bütün canlara sirayet eder.
- این هم از تاثیر آن بیماریست ** زهر او در جمله جفتان ساریست
- O illeti derhal geçirmeye çalışmak gerek. O illet durdukça şeker bile zehir kesilir.
- دفع آن علت بباید کرد زود ** که شکر با آن حدث خواهد نمود
- Her güzel ve tatlı şey, insana kötü ve acı gelir. İnsan Âbıhayat içse ateş sanır. 2685
- هر خوشی کاید به تو ناخوش شود ** آب حیوان گر رسد آتش شود
- O huy, ölüm kimyasıdır, dert kimyasıdır. Sen de o huy var mı? Nihayet hayatın bile o yüzden ölüm olur!
- کیمیای مرگ و جسکست آن صفت ** مرگ گردد زان حیاتت عاقبت